27 Ocak 2015 Salı

ZEYTİNYAĞLI BARBUNYA FASULYESİ...Kuru Barbunya'dan Mamûl...

Geçen yıl mutfakta kış hazırlıklarını biraz abarttığım için olsa gerek kış bitmiş, neredeyse yaz geliyorken ve turfanda taze ürünler pazar tezgahlarında boy göstermeye başlamışken almıştı beni bir telaş. Derin dondurucuya tıka-basa doldurduğum sebzeleri bitirmek için başlamıştım dolaptan çıkarıp, çıkarıp pişirmeye. Bunlardan biri de barbunya fasulyesiydi.


Zeytinyağlı barbunya fasulyesi günlük soframızda sıklıkla yer almaz ama misafir sofralarımızın olmazsa olmazıdır. Sadece misafir soframızda yer aldığı için tüketemediğimiz barbunya fasulyelerini bitirmek için çok sık pişirince biraz bıkkınlık geldiğini itiraf edeyim. Yaşadığım bu tecrübenin ışığında bu kış için dondurucuya bir kaç pişirimlik barbunya koymak yeter diye düşünmüştüm.

22 Ocak 2015 Perşembe

TEL KADAYIF...Klasik Lezzet...

İstanbul  geçen kış gerçekten üşüdü. Kelimenin tam anlamıyla hava buz gibiydi! O soğuk günlerden bir gün kendimi yufkacı dükkanına zor attım. Uzun süredir yürüdüğüm için hem acıkmış hem de üşümüştüm. Yüzüm soğuktan kızarmış, sızlıyordu. Eve gidince yapacağım Tava Böreğinin hayaliyle dükkana girdim. Dükkan sahibi yufkaları sararken, ben de raflara göz gezdiriyordum ki gözlerim Tel Kadayıf paketlerine ilişti. Haftada en az bir kere girdiğim bu dükkanda o paketleri hep görürdüm ama bu sefer nedense bir cesaret geldi ve Tel Kadayıfı almaya karar verdim.


Bu işin cesaretle ne alakası var diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Merakınızı hemen gidereyim. Bir kaç yıldır mutfaktan elini-eteğini çekmiş annemin vaktiyle pişirdiği tel kadayıflarını tatmayı bırakın en azından görmüş olsaydınız endişemi anlardınız. Hiçbir zaman hırslı bir insan olmadım ama bir işe kalkıştığım zaman başarılı olmak isterim. Pişireceğim Tel Kadayıfın baş jürisinin annem olması sebebiyle kendi cesaretime kendim de şaştım.

19 Ocak 2015 Pazartesi

HRANT DİNK...Ürkek Güvercin...

Milletimizin anında tepki verdiği ender olaylardan biridir Hrant Dink'in ölümü. Topyekûn olmasa bile milletimizin çoğunluğu bu cinayeti bir an bile tereddüt etmeden anında lanetledi. Meğer, biz bu adamı tanımış ve onun iyi bir insan olduğuna kalben inanmışız. O, bilmeden bildirmeden kalplerimize girmiş, yüreğimize dokunmuş. 



Cinayet haberini ilk duyduğumuzda evdeydik. Televizyon açıktı. Ekranın karşısında öylece kalakaldık. Televizyonun karşısında oturamadım, ayaktaydım. Daha da yaklaştım, gözlerim ekranda cadde üzerinde yüzükoyun uzanmış yatan adama dikkatlice bakıyordum. 

15 Ocak 2015 Perşembe

ELMA TATLISI...Portakal Suyunda...Nar Taneli...

Karlı günler İstanbul'lular için çok özeldir. İstanbul'lu, her mevsimi yaşar ve keyfini de çıkarır. Ne güney şehirleri gibi sıcaktan bunalır, ne de doğu şehirleri gibi soğuktan yılar. Ancak, mevsimleri hakkıyla yaşamamız yıldan yıla değişiklik arzedebilir. Yaşamım boyunca kar yağışının aralıklarla da olsa bir ay sürdüğü ve dolayısıyla karın bir ay yerden kalkmadığı kışlar da oldu, karı sadece havada gördüğümüz, en fazla yüksek tepelerin beyazlandığı yıllar da.




Bu yıl kış mevsiminin henüz ortasındayız ama az da olsa müthiş bir soğuk eşliğinde kar gördük. Geçen yıl ha geldi, ha gelecek kış diye beklerken bahar gelmiş, ağaç dalları tomurcuklanmıştı da şaşıp, kalmıştık. Soğuğu hiç sevmememe rağmen kışın kışlığını yapmasını isterim. Geçen yıl kış olmadığı için susuzluk kapımızdaydı. Yakına kadar, barajların gün gün azalan su seviyeleri her gün gazetelerin manşetlerindeydi.

12 Ocak 2015 Pazartesi

TAVA BÖREĞİ...Sıcak-sıcak...Tazecik...

İstanbul bir haftadır buz gibi soğuk. Yağmurlu günlerde yürüyüşe çıkamadığım için hafta başında yağmur kesilince yürüyüşe çıkmıştım da hissettiğim dondurucu soğuğu Merhamet...İçimizi Isıtanlar başlıklı yazımda anlatmıştım. Zaten, meteoroloji raporuna göre İstanbul'a kar yağması bekleniyordu. Tempolu yürüyüşümü tamamladıktan sonra dönüşe geçtim. Yürürken bir yandan günlük mutfak alışverişi ile kar yağması ihtimaline karşı tedbir için almam gerekenleri kafamda listelendiriyordum.



Günlük alışverişlerimde liste hazırlamak gibi bir alışkanlığım hiçbir zaman olmadı. Her zaman aklıma güvenmişimdir ama bazen aklımın bana oyun ettiğini düşünmüyor değilim. Mesela, mutfakdaki eksik bir malzeme için markete gidip, iki dolu poşet ile eve döndüğümde asıl ihtiyacım olanı almamış olduğum çok oldu.

9 Ocak 2015 Cuma

MERHAMET...İçimizi Isıtanlar...

Geçen hafta, yağmurlar sebebiyle aksattığım yürüyüş için dışarı çıktım. Havada yağmur yoktu ama insafsız bir soğuk vardı. Yün atkı, eldiven, manto ve çizmelerimle soğuğa karşı önlemimi almış yürüyordum. Boynum boğazım kapalı, yürüyüş sırasında artan vücud harareti ile üşümüyordum ama soğuk havayla temasta olan yüzümün soğuktan etkilendiğini hissettim. Hatta, çerçeveci dükkanının önünden geçerken göz attığım vitrindeki altın varaklı aynada kızarmış yanaklarımı görünce, utangaç genç kızların kızaran yanaklarına benzettim.




Kafamda iyi-kötü binbir düşünceyle bakınarak yürürken sol tarafımdaki apartmanın giriş katı dairesinin önünde bir adam, balkondaki kadından bir şeyler aldı ve oradan ayrılıp, yanım sıra yürümeye başladı. Bir elinde, içinde iki dilim kakaolu yaş pasta olan bir tabak, diğer elinde büyükçe, kulplu, dumanı üstünde bir kahve kupası tutuyordu. Ayaklarında lastik çizme, başında yün beresi ile sıkı giyindiği belli bu adamın yüzüne baktığımda mesut bir ifade gördüm. Ben de gayrı ihtiyari gülümsedim, duyurmaya çalışarak,
-Afiyet olsun, dedim.
Yüzündeki mesut ifade hafif bir gülümsemeye dönüşürken, başıyla selam vererek, teşekkür etti ve yoldan ayrılarak, sola doğru seğirtti.

2 Ocak 2015 Cuma

ÜZÜMLÜ KEK...Çekirdeksiz Siyah Kuru Üzümlü Kek...

Bilmemek değil de öğrenmemek ayıptır atasözünden ilhamla bilmediklerimi sormakta beis görmem. Şimdi de size soruyorum.
-Çekirdeksiz siyah kuru üzümün varlığından haberiniz var mıydı?
Çünkü ben, çekirdeksiz kuru üzüm olarak sadece sarı renkli ufak taneli üzümü tanırım. Bildiğim kadarıyla bu kuru üzüm İzmir'in çekirdeksiz üzümünün kurutulmuşudur. Küçük bir çocukken Leblebi-Üzüm ikilisini çok severdim. Ramazan gecelerinin sahur sofralarında da hoşaf olarak yerini alırdı. Şimdilerde ise kuru üzümü keklerimde kullanıyorum. Kuru üzüm, memleketimizin iktisadi durumuna ait ilk ve ortaokul yıllarından aklımda kalan kadim bilgiye göre Ege Bölgesinin başlıca ihraç ürünlerinden biriydi.


Gelelim çekirdeksiz siyah kuru üzüme. Aslında, önce çekirdekli siyah kuru üzümden bahsetmek lazım. Türk kadınlarında sıklıkla görülen kansızlık ve dolayısıyla halsizliğe çare olarak bilhassa kış aylarında tüketilmesi tavsiye edilen siyah üzümden istifade edebilmek için üzümün çekirdeğiyle birlikte tüketilmesi gerekiyor. Çekirdeğini çıkartıp atmak veya çiğnemeden yutmak gayreti içindeyseniz siyah üzümden herhangi bir yarar ummak beyhudedir.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...