AĞLAYAN SÜRAHİ...

Mağazanın genç elemanı elindeki sürahiyi ışığa tutmuş evirip çeviriyor, arkası dönük,
- Siz bunun içine su koymuşsunuz, dedi.
Hayret!!! bi'çırpıda anladı...
- Elbette içine su koydum, hem de bilerek ve taammüden! Çünkü, bu bir sürahi ve içine su konur, dedim ve devam ettim.
-Nedense bunun sürahi olduğunu bir ben biliyorum. Sürahi de sürahi olduğunu bilmiyor. Bardağa su doldururken boğazından su damlacıkları aşağı doğru süzülüyor, diye sözlerime devam ederken, havadaki gerginliği dağıtmak için de "Bu sürahi ağlıyor", dedim. 

Sabah saat 10.30 sularında girdiğim mağazada benim gibi bir kaç hanım müşteri daha vardı. Mutfak eşyalarının durduğu raflar arasında dolaşıp ürünlere bakınıyorlardı. Mağaza, sinema salonları da mevcut olan semtimizin AVM' sinde.  Genellikle hanımlar hem alışverişimizi yapıyor, hem beğendiğimiz bir filmi ilk matinelerinde hesaplı bir fiyata seyrediyoruz, hem de bir şeyler yiyip- içerek sohbet etme imkanı buluyoruz. Bu nedenle, belki de alışveriş için sabahın körü sayılabilecek bir saatte dükkanda işler yoğundu. 

Mağazaya ait dolu poşetle dükkana girdiğimi görünce diğer müşterilere farkettirmemeye özen göstererek şikayetimi sormuştu. İsim yapmış, itibarlı bir mağaza olduğu için bekliyorum ki; benden özür dilenecek, hemen yenisi ile değiştirilecek ve ben memnun, mesut dükkandan ayrılacağım. 

Bu sürahi ağlıyor diye espri yapıyorum, ayıplı mal sattıklarını yüzlerine vurmak istemiyorum, sadece, sürahimin yenisi ile değiştirilmesini istiyorum. 
Ama, o ne dese beğenirsiniz?
-Bunların kontrol edilerek alınması zorunludur, dedi. 

Satın alma tarihini sordu, faturayı inceledi, raftan yeni bir tane bulup uzatırken, bana özel muamele yapıyormuş havalarında, lûtfediyormuş gibi 
- Aslında değişme yapmıyoruz, dedi.

Bugün ben sabırlı, anlayışlı ve hoşgörülü bir günümdeyim. Ne kırmak ne de kırılmak istiyorum. Ya sabır çekiyorum ve elemanın abuk-sabuk, mantıksız laflarını duymazlığa geliyorum. Yeni sürahim elimde, satıcının tekrarladığı

- Bunların kontrol edilerek alınması zorunluluğu var, aslında değişim yapmıyoruz! laflarını duymazlığa gelerek bu güzel sabah vaktinde keyfimi kaçırtmasına müsaade etmeyerek, kendimi dükkandan dışarıya atıyorum.

Gelelim bu güne, tekrar o mağazaya gitmek zorundayım.

Çünkü, yeni sürahi de ağlıyor!!!