Yasak olanları yapmanın bir çekiciliği vardır ya ben de fırsat bu fırsattır diye ev hanımlığına soyundum ve mutfağa girdim. Niyetim yemek pişirip, kardeşlerimi doyurmak ama farklı tariflerle. Annemin rutin menüsünün dışına çıkıp, değişik yemekler denemek istiyordum. Evde ne kadar yemek kitabı, dergi, gazete ilaveleri varsa hepsini gözden geçirdim. Evimizde pek pişmeyen bir kaç yemek tarifini sıraya koydum. Hiç unutmam, ortasına haşlanmış yumurta konularak pişirilen Rulo Köfte'yle hiç üşenmeden uğraşmıştım.
Rulo Köfte'den kardeşlerim hoşlanmadılar. Onlara göre köfte patates kızartması en güzel yemekti. O günlerden bir gün semtimizin büyük bakkaliye dükkanında mutfak alışverişi yaparken çuvallar içindeki bakliyatlar arasında bir çuval karnıkara gördüm. Karnıkara bildiğim bir bakliyattı ama evimizde pişmediği için tadını bilmiyordum. Kardeşlerimi o güne kadar bilmedikleri bir lezzetle tanıştırmaya karar verdim ve Kuru Fasulye yemeği gibi etli olarak ve büyük bir ihtimamla pişirdim. Yanında pilavı ve salatası ile oluşturduğum menünün sevileceğini düşünerek sofraya oturduk ama sonuç hüsrandı. Rulo köftemi beğenmeyen kardeşlerim bunu hiç beğenmedi.
Aslına bakarsanız ben de beğenmemiştim. Karnıkara, aynı familyadan olduğu Kurufasulye'nin lezzetinden hiç mi hiç nasibini almamıştı. Ben tüm bu uğraşlarıma pişman, annemin yemeklerine dönmeye karar vermiştim ki, annemle babam çıkageldiler. Bendeki rahatlamayı anlatamam.
Uzun yıllar sonra bundan iki yıl önce komşumun çay sofrasındaki salatada karnıkara'ları görünce yukarıda anlattığım, etli karnıkara yemeği hezimeti geldi aklıma. Ancak, tüm ön yargılarıma rağmen Karnıkara Salatası pek lezzetliydi. İlk fırsatta ben de misafirlerime hazırlayıp, ikram ettim. Fotoğraflarını da çektiğim salatamdan sizlere bahsetmek bu güne kadar kısmet olmadı.
Uzun zamandır, unlu ve şekerli mamullerin başköşede olduğu çay sofralarımızda kendi sağlığımıza, kendi ellerimizle kötülük yaptığımızı düşünüyorum. Ancak, bazı çay sofraları sonrasında rahatsızlık duymadığımı farkettim ve bunun sebebi gayet açıktı. Çünkü, o sofralarda salata çeşitleri yoğunluktaydı. Çeşitli bakliyat, sebzeler, turşular ve yeşillikler ile hazırlanacak salataların, çay sofralarındaki börek, poğaça, kek ve çeşitli tatlılardaki un ve şekerin vücudumuza vereceği zararı önleyeceğini, bir nevi koruyucu kalkanımız olacağını düşünüyorum.
Siz de benim gibi düşünüyorsanız eğer misafirlerinize unlu şekerli mamullerin daha az olduğu çeşitli salatalarla zenginleşmiş sofralar kurun. Hem kendinizin hem de misafirlerinizin sağlığını koruyun.
Sevgilerimle...
KARNIKARA (KURU BÖRÜLCE) SALATASI
MALZEME:
1 SU BARDAĞI HAŞLANMIŞ KARNIKARA
1 BAĞ TAZE SOĞAN
YARIM DEMET MAYDANOZ
YARIM DEMET DEREOTU
YARIM DEMET TAZE NANE
1 KASE SALATALIK TURŞUSU
1 KAHVE FİNCANI ZEYTİNYAĞI
YARIM KAHVE FİNCANI SİRKE
1 TANE LİMON SUYU
1 TATLI KAŞIĞI TUZ
YAPILIŞI:
TAZE SOĞAN VE TURŞU KÜP DOĞRANIR.
YEŞİLLİKLER İNCE İNCE KIYILIR.
YAĞ İLE LİMON SUYU, SİRKE VE TUZ BİRLİKTE GENİŞ, ÇUKUR BİR KAP İÇERİSİNDE ÇIRPILIR.
AYNI KABIN İÇERİSİNE MALZEMELER İLAVE EDİLİR.
KABIN İÇERİSİNDEKİ TÜM MALZEME ÇOK İYİ KARIŞTIRILIR.
SALATADAN BİR MİKTAR ALINIP, TADILIR.
YAĞI VE EKŞİLİĞİNDE EKSİKLİK VAR İSE TAMAMLANIR.
SALATAMIZ MASADAKİ YERİNİ ALMAK ÜZERE CAM BİR KASEYE AKTARILIR.
ÜZERİ DEREOTU İLE SÜSLENİR.
SALATAMIZ SERVİSE HAZIRDIR.
AFİYET OLSUN!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
DEĞERLİ YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.
Not: Gmail hesabı olmayan arkadaşlar yorum yazmak için yorumlama biçiminden anonimi seçerek yazabilirsiniz.