Malum bizde emekli taifesinden olduğumuz için bu seslenişe itibar ettik ve sanki şehrimizi düşman askeri istila etmiş gibi oturduk, oturduğumuz yerde. Evde oyalanacak, vakit geçirecek çok şey var elbette hatta bu durumu fırsat bilip, okunmayı bekleyen yeni bir kitaba da başlayabilirim. Amma velâkin sokağa çıkmak, taze havayı soluma isteği baskın çıkıyor.
Yahya Kemal'in, milletvekilliği döneminde uzun yıllar kaldığı Ankara'nın nesini seviyorsunuz diye soranlara "İstanbul'a dönüşünü" cevabı meşhurdur. Ben de evimin en sevdiğim özelliğinin "sokağa çıkış" olduğunu söylersem beni kadir kıymet bilmezlikle suçlamayın lütfen.
Ev tabii ki çok önemli. Atalarımız boşuna dememişler "Dünyada mekân, ahirette iman" diye. İşlerim sebebiyle veya sadece gezmek için dışarıda fazla kaldığım zamanlar akşam eve dönüşte içimde sımsıcak bir özlem oluşur. Eve biran evvel varmak için adımlarımı hızlandırırken, yorgunluğumu dindirecek bir evim olduğu için kendimi şanslı hissederim.
Annemin tabiriyle "mis gibi" evimizde mecburiyetten kalmak durumu, benim asi ruhuma hiç uygun değil ve ben ne yapar eder sokağa çıkardım ama "Gel gör beni, aşk neyledi " misali, karda düşmek ve kar soğuğu beni evde iskâna mecbur- eyledi.
Keşke buralara da yağsa gözlerimiz yollarda kaldı.
YanıtlaSilsevgiler
tolunay