9 Şubat 2012 Perşembe

KENDİMİZ OLABİLMEK...Dayatmalara Karşın

Günlük yaşantımızda bazı şeyleri istediğimiz için yaparız ama çoğu şeyi de istemediğimiz halde yapmak zorunda kalırız. Bu gibi durumlarda, yani kendi irademiz dışında başka bir irade devreye girdiğinde orada kendimizden, kendi kişiliğimizden bahsedemeyiz. Bu nedenle, bir insanın başka bir insana boyun eğmesini, râm veya bende olmasını yaradılışa aykırı buluyorum.


Kendi iradeniz dışında, hatır için ya da mecburiyetten bulunduğunuz ortamlarda kendinizi boşuna aramayın bulamazsınız. Bu yüzden, istemeden yaptığımız işlerde kendimize ihanet ettiğimiz duygusuna kapılırız. Birbirlerine yabancı insanların bulunduğu ortamlarda tanıştığınız kişiler aslında -kendileri- değildir. Sizin de kendiniz olmadığınız gibi. 

İnsanlar toplum içerisinde, ortak ve ortalama değerlere göre davranacak bir benlikleriyle bulunurlar. İçlerindeki benliklerden birisidir sadece. Kendimizle birlikte içimizde bir çok ben'in var olduğuna inanıyorum. Ailenin ve toplumun dayatmaları karşısında istemeden yaptığımız o kadar çok şey var ki. Bütün bu istemediğimiz şeyleri yaparken kendimize ihanet etmiş oluyoruz. Dolayısıyla da kendimizle kavgamız bitmiyor.  

Ruh sağlığımız için kendimizle barışık yaşamamız gerektiğini biliyoruz ama bunu yapabilmek için içimizde yaşattığımız diğer benliklerden kurtulmamız veya en aza indirmemiz gerekiyor. Dayatmaların kalmadığı bir toplum içinde yaşamanın ve yarattığımız onca -benliklerden- kurtulup kendimiz olabileceğimiz zamanların hasretiyle şimdilik biz;
Kendimiz ile ancak evimizde buluşabiliriz.





3 yorum:

  1. Bu dayatma daha küçük yaşlarda aile içinde başlıyor. Rahmetli annem beslenme çantama her gün beyin koyardı ( o zaman beyin önemli bir besindi, şimdi çocuklar kesin yemesin deniyor) ben de köşeyi dönünce çöpe atardım. Uzun yıllar bu streci yaşadım. Bu çok masum bir dayatma tabi. İnsan yaşadıkça ne dayatmalarla karşılaşıyor. Baksanıza devlet bile halkına bayramı kutlamayın diye dayatıyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üzerine taze limon sıkılmış, zeytinyağ gezdirilmiş beyin salatası bir zamanlar favorimdi. Şimdi aklıma bile gelmiyor. Beslenme çantasında beyin :)) Anneler böyledir, deyip geçelim.
      Küçüklüğümde en büyük isteğim milli bayramlarında dini bayramlar gibi ailelerde mahallelerde kutlanabilmesi idi. O zamanlar, resmi geçit törenlerine gidilirdi. O da bir şeydi. Ama, radyoda bayramın çoşkuyla kutlanıyor anonsuna akıl erdiremezdim. Herşeye rağmen ümitliyiz.

      Sil
  2. Kendimiz olabilmek çok zor.. Hayatın bize dayattı roller var. Evlat, anne, eş, öğrenci vs. vs.. Hepsine yetmeye yetişmeye çalışıyoruz. Bunların içinde kayboluyoruz. V ebazen bakıyorum ki ruhumun derinlikleri bir şeyler istiyor. Ama ne olduğunu tam olarak bilemiyorum bile. O kadar uzaklaşmışım ki kendime.

    YanıtlaSil

DEĞERLİ YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

Not: Gmail hesabı olmayan arkadaşlar yorum yazmak için yorumlama biçiminden anonimi seçerek yazabilirsiniz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...