25 Ocak 2014 Cumartesi

ŞEHİR...KALDIRIMLAR...ÇEVREMİZ!!!

İstanbul'da hayat korkunç bir hızla akıp, gidiyor. Hızla akan zaman ile birlikte İstanbul'da dönüşüyor, değişiyor. Sokağa her çıkışımda mutlaka bir şeylere şaşırıyorum. Geçen gün yaya kaldırımında yürürken farklı duygular yaşadığımı hissettim. Yürürken başım ve bedenim daha bir dik ve adımlarımı daha bir güvenli atıyordum. Bu durumun epey bir süredir devam ettiğini de hatırladım. "Enteresan!" dedim, kendi kendime. 




Son zamanlarda bana bir hal oldu; kaldırımda yürürken kendini beğenmiş gibi bir haller, etrafa yukarıdan bakmalar, bulutların üzerinde yürüyormuş gibi hissetmeler. Hiç hayra yormadım! ama kendi hayatımda ne olmuş, olabilir ki; bilinç altına süpürüp, kendimden bile sakladığım. Hangi mutluluğu yaşıyorum da benim haberim yok. 

Şaka bir yana, biraz dikkat edince farkettim ki; başım dik, emin adımlarla, etrafa bakınarak yürümemin sebebi ve sırrı aslında sadece ve sadece yeni yaya kaldırımında gizliymiş. 

Eski kaldırım çok kötüydü. Eğri-büğrü, yerinden oynamış taşları, binaların su/kanalizasyon girişleri kazılıp, sıvayla kapatıldığı için yamalı, yağmur yağdığı zaman gölcükler oluşan kaldırımda yürümek maharet istiyordu. Sabah işe giderken veya herhangi bir ziyaret için tertemiz giyindiğin bir gün, yerinden oynamış, altında su birikmiş bir taşa kazara basarsan eğer sokak ortasında öfkenle kalakalırdın.

Geçen kış sonu, ilkbahar ve yaz boyunca yenilenen kaldırım inşaatları sırasında semtimizin insanıyla beraber gerçekten zorluklar yaşadık. Toz-toprak içinde günler haftalar geçti ama bugün geldiğimiz noktada kaldırımlarımız malzeme, mühendislik ve işçilik bakımından eskiyle kıyaslanamayacak kadar güzel oldu. Artık, başım önümde bastığım yere dikkat etmek, çamurlu suları sıçratmamak için taştan taşa zıplamak zorunda değilim. 

Yeni kaldırımların bünyemde bıraktığı olumlu etkiyi düşündüm de; biz farkında olmadığımızı zannetsek bile yakın veya uzak çevremiz bizi etkiliyor. Çevremizdeki kötü ve hoyrat işler bizi ne kadar sinirli ve öfkeli yapıyor ise dürüst ve düzgün işler de bir o kadar mutlu ediyor. 

Çevremiz ve biz, bir bütünüz. Kötü bir çevrede iyi insanlar yetişmez...



4 yorum:

  1. Daha yazinin basinda Dik yürümenin sirrini cözmüstüm Sevgili Rabia:)))
    Kaldirimlar o kadar kötü olunca bu durum Bilincaltina bile yansiyabiliyormus demek,
    Insanin cevresi bir bütün olarak ne kadar iyiyse insan da o kadar mutlu ya da mutsuz olabiliyor gercektende...
    Güzel bir hafta gecirmeni diliyorum

    YanıtlaSil
  2. Akıllı arkadaşım anlar :)) Ben de senin için mutlu haftalar diliyorum...

    YanıtlaSil
  3. siz, ne kadar kaliteli ve iyi hayat sunarsanız,
    ne pahasına olursa olsun, insanlar gelip o hayata o kadar katılmak isteyeceklerdir..

    YanıtlaSil
  4. O zamana o işleri yapanlara "teşekkür" etmeli. :)

    YanıtlaSil

DEĞERLİ YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

Not: Gmail hesabı olmayan arkadaşlar yorum yazmak için yorumlama biçiminden anonimi seçerek yazabilirsiniz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...