14 Ocak 2014 Salı

BELEDİYE OTOBÜSLERİ...İETT...Otobüsten Daha Fazlası...

İstanbul'da doğup büyüdüğüm semtte arabası olan aile çok nadirdi. Bizim de arabamız yoktu. Arabamızın olmaması bir yana böyle bir hayalimizin olduğunu da hatırlamıyorum. Çocuklar okullarına -her mahallede mevcut olan ilkokul ve ortaokula- yürüyerek giderlerdi. Ancak, orta okuldan sonrası biraz zordu. Zira, o yıllarda her semtte lise olmadığı gibi İstanbul'da lise sayısı da çok azdı. Lise eğitimi için gidebileceğimiz okul, ikâmetgâh adresimize göre Milli Eğitim Müdürlüğünce belirleniyordu.





O güne kadar mahallemden dışarıya yalnız başıma adımımı atmış değildim ama semtimizden çok uzakta, şehrin diğer bir ucundaki lisede okuyacaktım. İlk heyecanla evvela önemsemediğim bu duruma aslında hiç alışamadım. İETT'nin sadece sabahları İstanbul Üniversitesi'nin öğrencileri için tahsis ettiği Öğrenci Otobüsü ile Beyazıt Meydanına kadar geliyor, oradan da mahalleden diğer bir kaç öğrenci ile yürüyerek son zilde arka kapının kapanmasına yakın zor bela okula ulaşıyorduk. O yıllarda öğrenciler ve çalışanlar için servis otobüsleri henüz bilinmiyordu.

İstanbul'da Toplu Taşıma Araçları olarak, otobüs haricinde tramvay, troleybüs ve Karaköy ile Beyoğlu arasında çalışan bir manada şimdiki metroya benzeyen tünel vardı. Tüm bu ulaşım araçlarının sevk ve idaresi (İETT) İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğüne aitti. İstanbul'daki ulaşım araçları bunlarla sınırlı değildi tabii ki. Şehir Hatları İşletmesi'nin vapurları, TCDD'nin banliyö trenleri ile özel kişilerin çalıştırdığı dolmuş ve taksiler de vardı.






Bugün anne veya babasının özel arabalarıyla okula bıraktığı, biraz büyüyünce kendi arabasına sahip olan gençler için babalarının arabası ne ise benim için de belediye otobüsleri aynı manevi değere sahiptir ve aynı yakınlığı duyarım. Bugün durakta beklediğim otobüs benim için çok şey ifade eder. Yıllar önce evimden çok uzaktaki liseye gitmek için yanımda ailemden biri olmadan ilk defa tek başıma seyahat ettiğim araç Belediye Otobüsü'ydü. 






Otobüsleri okul dışında, gezmeye giderken de kullanırdık. O yıllarda İstanbul bu günlerle kıyaslanınca çok tenhaydı ve dolayısıyla toplu taşıma araçlarında seyahat zor değildi. Bilhassa, ilkbaharda okulun son günlerinde, günler uzamış ve güneş ortalığı iyice ısıtırken sınıf arkadaşlarımla öğrenci Paso'su ile bindiğimiz otobüslerdeki pürneşe yolculuklarımızı hiç unutmam. Genellikle son yazılılara çalışmak, biraz da hoşça vakit geçirmek için sahillerdeki salaş çay bahçelerine giderdik. 

İlk gençlik anılarımın baş mekânlarından Belediye Otobüsleri... daha kimlerin hatıralarında yer alıyorsundur...Kimbilir!!!





7 yorum:

  1. Sevgili Rabia,
    yazini okurken benimde okul anilarim gözümde canlandi.Ben de daha kücük bir sehirde okul hayatimi sürdürdügüm icin hep yürüyerek giderdik.Yalnizca lise evimizden biraz uzaktaydi sabahlari gec kalma korkusu oldugundan bazen minübüse binerdik arkadaslarla ama genelde de yürürdük...Ünv.genelde minibüs kullaniyorduk.Yani senin icin otobüs ne anlam ifade ediyorsa benim icinde Minibüs ayni:))) simdiki cocuklar mi???? onlar mi sanslilardi yoksa bizler mi sansliyiz bazi konularda bilemiyorum.....Sevgiyle ve dostca kal....

    YanıtlaSil
  2. Harikasınız desem nasıl olur beni de o kadar eskilere götürdünüz ki hey gidi günler aynen öyle o zamanlar arabamız yoktu ve hayalini bile kurmazdık ama çok da mutluyduk şimdi ki gençlerin her imkanları var ama bizim kadar mutlu olduklarını düşünmüyorum.Sevgiyle kalın gönlünüze sağlık

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Rabia çok çok güzel bir yazı olmuş büyük keyif aldım okudum bitti doyamadım okumaalara,döndüm yeni baştan okudum her bir satırı ayrı güzel geçmişe götüren nefis bir paylaşım yüreğine sağlık,sevgilerimle.

    YanıtlaSil
  4. Rabia Hanım,okurken öyle güzel keyif aldım ki susamış bir insan nasıl bir solukta su içer ise bende bir solukta okudum...
    Eskilerin gözle görülebilen o manevi değerlerini yazınızla bugüne taşımış,bizlerle paylaşmışsınız. Çok keyif aldım gerçekten o günlerde yaşamış olmasam bile;düşleyerek... Teşekkürler,sevgilerimle :))

    YanıtlaSil
  5. Keyifli bir yazı. Ellerinize sağlık.

    YanıtlaSil
  6. Ne güzel anlatmışsınız o günler mi güzeldi bu günler mi bilmiyorum ama inan Rabia hanım o günlerin samimiyeti şimdilerde yok maalesef şimdinin imkanları da o günlerde yok olmasına rağmen geçmişi özlemle anıyoruz.

    YanıtlaSil
  7. Gemişe gittik geldk sayeniizde. Evet başlarda tenhaydı şehir otobülerde de sorun yoktu ama sonraları otobüse binmek bile bir dertti. Bir de şmdiki gbii klimalı falan olmadıklarından havasızlık da ayrı bir sorundu. Bu güzel tanıtım yazısı için teşekkür.

    YanıtlaSil

DEĞERLİ YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

Not: Gmail hesabı olmayan arkadaşlar yorum yazmak için yorumlama biçiminden anonimi seçerek yazabilirsiniz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...