Yazımın başlığındaki sıcak günler maalesef geride kaldı. Yaz biteli neredeyse üç ay olacak. O günlerde bu tarifi sizlerle neden paylaşmadığımı bilmiyorum. Bir sebebi yok. Zaten yaz mevsiminde sıcaklardan mıdır nedir bir rehavet çöküyor. Tatil havasına giriyorum. Tatil havasına girdim diyorsam da bu olsa olsa tembellik havası olabilir. Çünkü, hiç kimseye dört ay tatil vermezler.
Evet! bu yıl da dini bayramları yaz aylarında kutladık. Ramazan Bayramı yaz başına denk geldiği için henüz ağır sıcaklar basmamıştı. Ben de bayram tatlısı olarak şerbetli bir hamur tatlısı olan Kalbura Bastı hazırlamıştım. KALBURA BASTI...Adı Anılarda, Tadı Damaklarda Kaldı...başlıklı yazımda da anlattığım gibi aile büyüklerimizle olan hatıralarımızda yer alan tatlımızı yiyenler çok beğendiler.
borcam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
borcam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
22 Kasım 2019 Cuma
12 Şubat 2019 Salı
TAHİNLİ KEK...Üzeri Susamlı...
Yazlık sitelerde bazı ev sahipleri evlerinin bir bölümünü kiraya verirler. Bu durum aniden ortaya çıkan bir ihtiyaç sebebiyle olabileceği gibi gelir kaynağı olsun diye sırf kiraya vermek üzere ev satın alan aileler de vardır. Ev sahipleri, pansiyon işletir gibi kiraya vermektense evlerini sezonluk vermeyi tercih ederler. Böyle bir komşumuz yani kiraya vermek üzere fazladan evi olan komşumuz evvelki yıl evine sezonluk bir kiracı bulduğu için çok memnundu. Bu kiracı aileyi bizlerde sevdik ve yaz boyunca komşuluk yaptık. Ailenin babası Susam-Tahin ticareti işindeydi ve ev sahibi komşumuzun anlattığına göre çok da cömert insanlardı.
Günlerden bir gün aynı komşumuzun balkonunda ailece oturmuş sohbet ederken çayın yanında ikram edilen kekin aroması ve lezzeti o kadar hoşuma gitti ki gayrı ihtiyari tarifini istedim. Komşum hatırlamaya çalışarak kekin malzemesini sayarken, tahin ticareti yapan kiracısının verdiği tahin ile yine onların verdiği tarifle pişirdiğini söyledi. Yanlış hatırlamıyorsam hamuruna ve piştikten sonra da üzerine olmak üzere iki su bardağı tahin ile pişirmişti. Aramızda şakasını yaptığımız bedava tahinle yapılan kek muhabbeti yaz boyunca sohbetlerimizde bizi güldürmeye devam etti.
Günlerden bir gün aynı komşumuzun balkonunda ailece oturmuş sohbet ederken çayın yanında ikram edilen kekin aroması ve lezzeti o kadar hoşuma gitti ki gayrı ihtiyari tarifini istedim. Komşum hatırlamaya çalışarak kekin malzemesini sayarken, tahin ticareti yapan kiracısının verdiği tahin ile yine onların verdiği tarifle pişirdiğini söyledi. Yanlış hatırlamıyorsam hamuruna ve piştikten sonra da üzerine olmak üzere iki su bardağı tahin ile pişirmişti. Aramızda şakasını yaptığımız bedava tahinle yapılan kek muhabbeti yaz boyunca sohbetlerimizde bizi güldürmeye devam etti.
25 Mayıs 2017 Perşembe
GÜL BÖREK...Ufacıcık...Yumuşacık...
Sofra düzeninde, ikramlıkların servisinde, misafir sayısı önemlidir. Beş-on arkadaşımızı ağırladığımız sofralardaki düzen bellidir. Her kadın, mutlaka yakın-uzak akrabalarını, arkadaşlarını veya komşularını evinde ağırlamıştır. Çünkü, evde misafir ağırlamak geleneklerimizde var. Avrupai yaşam tarzına özenen, evlerinde misafir kabul etmeyen ve bu şeklin savunuculuğunu yapan çok kadın biliyorum ki, evlerde toplanmanın zevkini inkar etmezler.
Ancak, yaşam içinde öyle tanışmalar oluyor ki; mesela, bir tatil köyünde veya mesleki toplantılardaki tanışmalarda, yani devam etmesi zamana muhtaç olan veya yakın olmayı istemediğiniz bazı tanıdıkları dışarıda ağırlamak en doğrusu. Evimiz mahremimizdir. İyi tanımadığımız insanları evimize kabul etmemek gibi bir hakkımız vardır. Her ne kadar sosyal çevrenin genişliği önemli olsa da ailemizi korumak adına dikkatli olmakta fayda var.
Ancak, yaşam içinde öyle tanışmalar oluyor ki; mesela, bir tatil köyünde veya mesleki toplantılardaki tanışmalarda, yani devam etmesi zamana muhtaç olan veya yakın olmayı istemediğiniz bazı tanıdıkları dışarıda ağırlamak en doğrusu. Evimiz mahremimizdir. İyi tanımadığımız insanları evimize kabul etmemek gibi bir hakkımız vardır. Her ne kadar sosyal çevrenin genişliği önemli olsa da ailemizi korumak adına dikkatli olmakta fayda var.
Etiketler:
blogger,
borcam,
Borcam Tepsi,
börek,
Çay Keyfi,
çay sofrası,
Gül Börek,
Havadan sudan,
mevlit,
misafir,
Paşabahçe,
Rabia Serteli,
sofra,
yufka
27 Ocak 2017 Cuma
ELMALI TURTA...Doyulmaz Tadına...
Geçtiğimiz yaz bahçe elmaları ile pişirdiğim Elmalı Pay'ı bir önceki yazımda anlatmıştım. Yazlık komşularımla bir araya geldiğimiz ikindi çaylarında ikram etmek için bir kaç defa daha pişirdim. Her defasında da beğenildi. Çok yıllar öncesinden bildiğim Elmalı Pay'ları yeniden pişirmeye başlamamın aslında bir sebebi var. Onları pişirdiğim zaman annem-babam ve ailenin diğer büyükleriyle hep beraber olduğumuz o eski güzel günleri hatırlıyorum.
Şimdi rahmetle andığımız annem o günlerde tüm akraba ve arkadaşları için ayda bir gün kabul günü düzenlerdi. Kabul günlerinin en büyük özelliği misafirleri zengin bir sofrada ağırlamaktı. O sofralar için ben de anneme yardım ederdim. Bir gün önce akşam iş dönüşü mutfağa girer meyveli bir yaş pasta ile bir tepsi de Elmalı Pay pişirirdim. Ertesi sabah, Elmalı Pay'ları üzerlerine pudra şekerlerini serpip, servis tabağına dizer, yaş pastamı da süsledikten sonra işime giderdim.
Şimdi rahmetle andığımız annem o günlerde tüm akraba ve arkadaşları için ayda bir gün kabul günü düzenlerdi. Kabul günlerinin en büyük özelliği misafirleri zengin bir sofrada ağırlamaktı. O sofralar için ben de anneme yardım ederdim. Bir gün önce akşam iş dönüşü mutfağa girer meyveli bir yaş pasta ile bir tepsi de Elmalı Pay pişirirdim. Ertesi sabah, Elmalı Pay'ları üzerlerine pudra şekerlerini serpip, servis tabağına dizer, yaş pastamı da süsledikten sonra işime giderdim.
Etiketler:
anne,
borcam,
çay,
Çay Keyfi,
çay sofrası,
elma,
Elmalı Pay,
Elmalı Turta,
Havadan sudan,
Hayat,
ikramlık,
insan,
kabul günü,
misafir,
mutfak,
Paşabahçe,
Rabia Serteli,
yaşam
26 Ocak 2016 Salı
BATON KEK...Kek İyidir...
Geçtiğimiz yaz başından beri evde kek pişirmiyorum. Geçen kış değişik malzemelerle değişik kalıplarda çeşit çeşit kekler pişirdim ve sizlerle de paylaştım. Kışın sonlarına doğru, çok sık pişirdiğim için olsa gerek bıkkınlık geldi ve heyecan vermez oldu. Halbuki, kek pişirmek en profesyonel mutfak ustası için bile heyecan vericidir. Hele ki; mutfakta iddiasız hanımlar için kek pişirmek, her defasında olağanüstü bir deneyimdir. Her defasında heyecanlanırız.
İkram ettiği kek için "çok güzel kabarmış" denmesi ev sahibesine yapılabilecek en büyük iltifattır. Kek dünyadaki en lezzetli, en harika, en sevilen bir unlu mamül olmayabilir ama iyi pişmiş bir kek her zaman için iftihar vesilesidir. İyi bir kek pişirebilmek için hamurunun kabarması gerekir. Fırında kabarmadan pişen kekin içi hamur kalır, dışı kızarır. Yarı pişmiş ve tıkız olan kek aynı zamanda hamur kokar. Ve böyle bir sonuçla karşılaşmaktan bütün hanımlar korkar.
İkram ettiği kek için "çok güzel kabarmış" denmesi ev sahibesine yapılabilecek en büyük iltifattır. Kek dünyadaki en lezzetli, en harika, en sevilen bir unlu mamül olmayabilir ama iyi pişmiş bir kek her zaman için iftihar vesilesidir. İyi bir kek pişirebilmek için hamurunun kabarması gerekir. Fırında kabarmadan pişen kekin içi hamur kalır, dışı kızarır. Yarı pişmiş ve tıkız olan kek aynı zamanda hamur kokar. Ve böyle bir sonuçla karşılaşmaktan bütün hanımlar korkar.
11 Mart 2015 Çarşamba
BATON KEK...Kakao ve Kuru Üzüm İlaveli...
Vaktiyle, akraba günleri düzenlediğimiz yıllarda kuzenlerden birinin sofrasında bin bir çeşit ikramlıkların yanı sıra kepekli baton ekmek görünümünde bir kek dikkatimizi çekmişti. Tadını da beğenince bizim kuzen hiç üşenmeden tarifini verdi. Kekin özelliği yağsız oluşuydu yanlış hatırlamıyorsam. Diğer, yüksek kalorili yiyeceklerin yanı sıra diyet ürünlerinin o sevimsiz renginde, albenisi olmayan bu keki bizim kuzen neden pişirdi orası pek anlaşılamadı.
Kek tüm gösterişsiz haline rağmen beğenildi. Diğer misafirlerin samimiyetini bilemem ama ben gerçekten beğendim ve benimsedim ki; ertesi gün ilk işim Borcam baton kek kalıbı almak oldu. Halbuki, başka sofralarda ayaküstü aldığım birçok tarif ya zaman ve zemin uygun olmadığından ya da tarifin yazılı olduğu kağıdı kaybetmiş olduğumdan unutulup, gitmiştir. Dediğim gibi bu defa işimi sıkı tuttum ve ilk iş olarak satın aldığım kek kalıbını mutfak dolabında emrime amade bekleyeceği rafa yerleştirdim.
Kek tüm gösterişsiz haline rağmen beğenildi. Diğer misafirlerin samimiyetini bilemem ama ben gerçekten beğendim ve benimsedim ki; ertesi gün ilk işim Borcam baton kek kalıbı almak oldu. Halbuki, başka sofralarda ayaküstü aldığım birçok tarif ya zaman ve zemin uygun olmadığından ya da tarifin yazılı olduğu kağıdı kaybetmiş olduğumdan unutulup, gitmiştir. Dediğim gibi bu defa işimi sıkı tuttum ve ilk iş olarak satın aldığım kek kalıbını mutfak dolabında emrime amade bekleyeceği rafa yerleştirdim.
Etiketler:
baton,
borcam,
ceviz,
Çay Keyfi,
Dünya,
Havadan sudan,
Hayat,
insan,
kakao,
kek,
kuru üzüm,
Rabia Serteli,
yaşam
21 Şubat 2015 Cumartesi
DİL PEYNİRLİ BÖREK...Bir Kere Denemek Gerek...
Bildim bileli, evimizde pişen börekler beyaz peynirlidir. Çünkü, mutfak yetkilisi olarak annemiz peynirli börek sever. Kıymalı börek yaptığı da olurdu. Annemin kıymalı böreği, hamurunu kendi tuttuğu, içi çiğ kıymayla hazırlanmış yağda kızartılan çiğ börekti. Çocukluk, gençlik yıllarımızın fütursuzluğu ile çiğ börekleri sıcak sıcak afiyetle yerken sayısını saymak hiç aklımıza gelmezdi. Babam börekten aldığı ilk lokmadan sonra eğer börek istediği gibi olmuşsa "Hanım! harcını da esirgememişsin" der ve hiç zaman kaybetmeden önündeki börek dolu tabağına mutlu bir yüz ifadesiyle dönerdi.
Rahmetli babam ciddi bir adamdı ama aynı zamanda çok da hoşsohbetti. Dostlarıyla birarada iken anlatır, güldürür etrafındakileri neşeye boğardı. Ama bana sorarsanız babamın en neşeli hali, iyi pişirilmiş sevdiği bir yemeği yerken ortaya çıkardı. Yüzünde beliren ve yemek boyunca silinmeyen o mutlu ve keyifli ifade bugün bile aklımda.
Rahmetli babam ciddi bir adamdı ama aynı zamanda çok da hoşsohbetti. Dostlarıyla birarada iken anlatır, güldürür etrafındakileri neşeye boğardı. Ama bana sorarsanız babamın en neşeli hali, iyi pişirilmiş sevdiği bir yemeği yerken ortaya çıkardı. Yüzünde beliren ve yemek boyunca silinmeyen o mutlu ve keyifli ifade bugün bile aklımda.
22 Ocak 2015 Perşembe
TEL KADAYIF...Klasik Lezzet...
İstanbul geçen kış gerçekten üşüdü. Kelimenin tam anlamıyla hava buz gibiydi! O soğuk günlerden bir gün kendimi yufkacı dükkanına zor attım. Uzun süredir yürüdüğüm için hem acıkmış hem de üşümüştüm. Yüzüm soğuktan kızarmış, sızlıyordu. Eve gidince yapacağım Tava Böreğinin hayaliyle dükkana girdim. Dükkan sahibi yufkaları sararken, ben de raflara göz gezdiriyordum ki gözlerim Tel Kadayıf paketlerine ilişti. Haftada en az bir kere girdiğim bu dükkanda o paketleri hep görürdüm ama bu sefer nedense bir cesaret geldi ve Tel Kadayıfı almaya karar verdim.
Bu işin cesaretle ne alakası var diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Merakınızı hemen gidereyim. Bir kaç yıldır mutfaktan elini-eteğini çekmiş annemin vaktiyle pişirdiği tel kadayıflarını tatmayı bırakın en azından görmüş olsaydınız endişemi anlardınız. Hiçbir zaman hırslı bir insan olmadım ama bir işe kalkıştığım zaman başarılı olmak isterim. Pişireceğim Tel Kadayıfın baş jürisinin annem olması sebebiyle kendi cesaretime kendim de şaştım.
2 Ocak 2015 Cuma
ÜZÜMLÜ KEK...Çekirdeksiz Siyah Kuru Üzümlü Kek...
Bilmemek değil de öğrenmemek ayıptır atasözünden ilhamla bilmediklerimi sormakta beis görmem. Şimdi de size soruyorum.
-Çekirdeksiz siyah kuru üzümün varlığından haberiniz var mıydı?
Çünkü ben, çekirdeksiz kuru üzüm olarak sadece sarı renkli ufak taneli üzümü tanırım. Bildiğim kadarıyla bu kuru üzüm İzmir'in çekirdeksiz üzümünün kurutulmuşudur. Küçük bir çocukken Leblebi-Üzüm ikilisini çok severdim. Ramazan gecelerinin sahur sofralarında da hoşaf olarak yerini alırdı. Şimdilerde ise kuru üzümü keklerimde kullanıyorum. Kuru üzüm, memleketimizin iktisadi durumuna ait ilk ve ortaokul yıllarından aklımda kalan kadim bilgiye göre Ege Bölgesinin başlıca ihraç ürünlerinden biriydi.
Gelelim çekirdeksiz siyah kuru üzüme. Aslında, önce çekirdekli siyah kuru üzümden bahsetmek lazım. Türk kadınlarında sıklıkla görülen kansızlık ve dolayısıyla halsizliğe çare olarak bilhassa kış aylarında tüketilmesi tavsiye edilen siyah üzümden istifade edebilmek için üzümün çekirdeğiyle birlikte tüketilmesi gerekiyor. Çekirdeğini çıkartıp atmak veya çiğnemeden yutmak gayreti içindeyseniz siyah üzümden herhangi bir yarar ummak beyhudedir.
-Çekirdeksiz siyah kuru üzümün varlığından haberiniz var mıydı?
Çünkü ben, çekirdeksiz kuru üzüm olarak sadece sarı renkli ufak taneli üzümü tanırım. Bildiğim kadarıyla bu kuru üzüm İzmir'in çekirdeksiz üzümünün kurutulmuşudur. Küçük bir çocukken Leblebi-Üzüm ikilisini çok severdim. Ramazan gecelerinin sahur sofralarında da hoşaf olarak yerini alırdı. Şimdilerde ise kuru üzümü keklerimde kullanıyorum. Kuru üzüm, memleketimizin iktisadi durumuna ait ilk ve ortaokul yıllarından aklımda kalan kadim bilgiye göre Ege Bölgesinin başlıca ihraç ürünlerinden biriydi.
Gelelim çekirdeksiz siyah kuru üzüme. Aslında, önce çekirdekli siyah kuru üzümden bahsetmek lazım. Türk kadınlarında sıklıkla görülen kansızlık ve dolayısıyla halsizliğe çare olarak bilhassa kış aylarında tüketilmesi tavsiye edilen siyah üzümden istifade edebilmek için üzümün çekirdeğiyle birlikte tüketilmesi gerekiyor. Çekirdeğini çıkartıp atmak veya çiğnemeden yutmak gayreti içindeyseniz siyah üzümden herhangi bir yarar ummak beyhudedir.
Etiketler:
baton,
borcam,
Çay Keyfi,
çekirdeksiz,
Havadan sudan,
Hayat,
insan,
İzmir üzümü,
kalıp,
kek,
kek tarifi,
Rabia Serteli,
siyah üzümlü kek,
Tatlı-Kek-Pastalar,
yaşam
3 Kasım 2014 Pazartesi
SÜTLÜ TATLI...Kakaolu Sosla Kaplı...
Bizim evde yazın sütlü tatlılar pişirilir, havalar soğuyup kış geldiğinde şerbetli tatlılar sıraya girerdi. Daha sonra ne olduysa oldu mutfağımızda üç beyaz zehir bulunduğunu öğrendik. Korktuk, önce tuzu azalttık, sofralardan tuzlukları kaldırdık. İkinci zehir olan unu ve unlu gıda olarak başroldeki ekmeğin beyaz olanını terkettik, tam buğday olanını da azalttık.
Gelelim üçüncü zehire. Üçüncü zehir şekermiş! Bildiğimiz şeker. İnsanın inanası gelmiyor. Masum bir insanın cinayetle suçlanması gibi bir şey. Adı üzerinde şeker. İyi huylu bir arkadaşımızı anlatmak için şeker gibi deriz. Tatlı dil vardır, yılanı deliğinden çıkarır. Hem de bırakın şerbetli hamur tatlılarını çayıma kattığım şekeri, beş çayının yanındaki pastayı, dondurmayı, lokumu bile unutmamı istiyorlar. Ben de cevaben; söylediğinizi kulağınız duyuyor mu? diyorum.
Gelelim üçüncü zehire. Üçüncü zehir şekermiş! Bildiğimiz şeker. İnsanın inanası gelmiyor. Masum bir insanın cinayetle suçlanması gibi bir şey. Adı üzerinde şeker. İyi huylu bir arkadaşımızı anlatmak için şeker gibi deriz. Tatlı dil vardır, yılanı deliğinden çıkarır. Hem de bırakın şerbetli hamur tatlılarını çayıma kattığım şekeri, beş çayının yanındaki pastayı, dondurmayı, lokumu bile unutmamı istiyorlar. Ben de cevaben; söylediğinizi kulağınız duyuyor mu? diyorum.
Etiketler:
blogger,
borcam,
diyabet,
Dünya,
Havadan sudan,
Hayat,
insan,
insülin,
kakao,
Paşabahçe,
Rabia Serteli,
sütlü,
şeker,
tatlı,
Tatlı Keyfi,
tatlı tarifi
6 Ekim 2014 Pazartesi
SÜT ŞERBETLİ KEK...Bayram Tatlısı...
Ailemizin mutfak kültüründe tatlı çok önemli bir yer tutar. Günlük yemek soframızda bizim için çorba ne kadar elzem ise tatlı da o derece önemli sayılır. Hiçbir şey yapılmasa bile en azından hazır alınmış tahin helvası ortaya gelir. Gerçi, tahin helvasının bir ayrıcalığı vardır ki; evde balık yapılacaksa tahin helvasından başka bir tatlı da zaten düşünülmez.
Misafir davet edildiğinde de hazırlanacak menüde en önemli konu yapılacak tatlıya karar vermektir. Bilhassa davet sofralarında ana yemek önemli gibi görünse de aslında yemek başlangıcı olan çorba ve yemeğin sonunda ortaya getirilecek tatlı çok daha önemlidir. Çorba, giriş yemeği olarak aç midelere ilaç gibi gelmeli, tatlı da yemeğin sonunda tok midelere bile hitap edecek görsel zenginliğe sahip olmalı. Davet sofralarında bir tane de değil, en az iki çeşit tatlı hazırlanır. Biri ağır tatlı dediğimiz şerbetli tatlı diğeri daha hafif olan sütlü tatlı olmalı ki; hem tatlıya doyalım hem de fazla tatlı sevmeyenler veya yiyemeyenler için alternatif yaratalım.
Etiketler:
Bayram,
borcam,
hafif,
kek,
krema,
Süt,
şanti,
şerbet,
tatlı,
Tatlı Keyfi,
Tatlı-Kek-Pastalar
21 Nisan 2013 Pazar
SU MUHALLEBİSİ...İstanbul'un Muhallebicileri...
Eski İstanbul'da ev dışındaki sosyal hayatın mekânlarından biri de Muhallebici'lerdi. Muhallebinin rengiyle uyumlu ve temizliğin simgesi beyaz mermerli tahta masaların üzerini sildikten sonra siparişinizi alan garsonların seri servisleriyle saat kısıtlaması olmadan, günün her saatinde bir şeyler yeyip, içeceğiniz yerlerdi. Uzun bir alışveriş sonrası yorulmuş bedenleri ve sızlayan ayakları dinlendirmek için mutlaka yakındaki bir muhallebiciye girilirdi. Uzaktan bakışıp, birbirlerini beğenmiş gençlerin tanışıp, konuşmak için buluşacakları yer de yine bir muhallebici dükkanı olurdu.
İstanbul'un her semtinde büyük-küçük çok muhallebici dükkanı vardı ama Kapalıçarşı'daki Çukur Muhallebicisi ile Beyoğlu'ndaki Saray Muhallebicisi meşhurdu. Bilhassa düğün alışverişi için tercih edilen giyim-kuşam, altın takı ve her türlü çeyizliğin satıldığı Kapalıçarşı'ya giden gelin ve damadın yakınlarından oluşan küçük grup, biraz da çekişmeli geçen yorucu alışveriş sonrasında mutlaka Çukur Muhallebicisinde damadın ikramı tatlılar ile yorgunluk atarlardı.
İstanbul'un her semtinde büyük-küçük çok muhallebici dükkanı vardı ama Kapalıçarşı'daki Çukur Muhallebicisi ile Beyoğlu'ndaki Saray Muhallebicisi meşhurdu. Bilhassa düğün alışverişi için tercih edilen giyim-kuşam, altın takı ve her türlü çeyizliğin satıldığı Kapalıçarşı'ya giden gelin ve damadın yakınlarından oluşan küçük grup, biraz da çekişmeli geçen yorucu alışveriş sonrasında mutlaka Çukur Muhallebicisinde damadın ikramı tatlılar ile yorgunluk atarlardı.
Etiketler:
Beyoğlu,
borcam,
Çukur Muhallebicisi,
Dünya,
Havadan sudan,
Hayat,
insan,
İstanbul,
Kapalıçarşı,
muhallebi,
mutfak,
Rabia Serteli,
Saray Muhallebicisi,
Su Muhallebisi,
Sütlü Tatlılar,
Tatlı Keyfi,
yaşam
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)