Öğrenciler ve çalışan her yaşta kadın ve erkeğin gün boyu ihtiyaçları olan enerjiyi sağlayan kahvaltı öğününe önem vermeleri gerekiyor. Peynir, zeytin, yumurta, tereyağ ve reçel temelinde olup, çok çeşitli varyasyonlarla zenginleştirilebilen geleneksel kahvaltı sofralarımızın beslenmemiz için yeterli olduğu ayrıca vitamin takviyesine gerek olmadığı bilinmektedir.
Kahvaltı sofralarımızın, hatta iftar sofralarının da olmazsa olmazı reçellerimiz içinde kendine has kokusu ve rengi ile farklı bir yere sahip olan portakal reçelinin bizim -aile- soframızda yer alışı pek eskiye gitmez. Çocukluğumdan hatırladığım -evimizde pişen- vişne ve çilek reçellerinden sonra bilhassa Antalya'ya yapılan seyahatler vesilesiyle keşfettiğim -tattığım- Turunç reçellerinin acımtrak tadı bana çok egzotik gelmiştir.
Yıllar önce, ilk defa portakal reçeli kaynatmaya karar verdiğim günü hatırlıyorum. O günkü gazetede Filiz Akın'ın demeci moralimi yerle bir etmişti. "60 ında iken 40 ında göstermenin sırları" başlığı altındaki haberde dünya sinema artistlerinden verilen örnekler dışında bizden de bazı ünlü hanımlara yer vermişlerdi. Habere göre Filiz Akın, genç yaşlanmak istediğini reçel kaynatan ninelerin zamanının geçtiğini beyan etmişti. Filiz Akın'ın bu beyanı moralimi bozmuştu ama geceden beri suyun içinde olan portakalları -sevgili Filiz Akın'ın deyimiyle reçel kaynatan nine olmayı göze alarak- kaynatmaktan başka çarem yoktu.
Gelelim, uzun yıllar öncesinden aklımda kalan ve bu gün yeniden kaynattığım reçelimin tarifini paylaşmaya.
Not: Fotoğrafdaki kavanozlar, bu gün kaynattığım reçelimin tamamıdır.
Portakal Reçeli
MALZEMELER:
6 adet irice Portakal
5 su bardağı Tozşeker
5 su bardağı Su
1 Limon
Limon tuzu
YAPILIŞI:
Akşamdan iyice yıkayıp, iki saatte bir, iki defa suyu değiştirilen portakallar sabaha kadar suyun içinde kalsınlar. Bu onların kabuklarındaki acılığı alacaktır. Biz portakal reçelinin acımtrak tadını sevdiğimiz için bu işlem yeterli. Acı tadı sevmeyenler ise kabukların üzerindeki acılığı veren gözenekleri bıçağın sırtı ile hafif kazıyarak yok edebilirler.
Evvela su ile şekeri ocağın üzerine oturtalım ve kaynamaya bırakalım. Sudan çıkardığımız portakalları sebze tahtası üzerinde bir parmak eninde halkalar şeklinde doğrayalım. Halkaları bütün halinde veya benim yaptığım gibi dörde bölmek suretiyle lokma büyüklüğünde de kaynatabilirsiniz.
Ocağın üzerindeki şekerli su zeytinyağ kıvamını alınca, (takribi yarım saat) doğranmış portakalları içine bırakalım. Tencerenin kapağı kapalı olarak kabuklar yumuşayıncaya kadar kaynatmaya devam edelim.
Kabuklar yumuşayınca tencerenin kapağını açalım. İçine bir mercimek büyüklüğünde limon tuzu ( parlaklık verir) ve limon suyunu ilave edelim.
Şerbet tekrar zeytinyağı kıvamına gelinceye kadar düşük ısıda kaynatmaya devam edelim. Yüzeyde oluşan köpüklerin büyüklüğü toplu iğne başı kadar olunca reçel olmuş demektir.
Ateşi kapatıp, soğumaya bırakalım. Ilınınca cam kavanozlara boşaltalım.
Afiyet olsun.
Annem de sadece kabuğundan yapardı. Çok sevdiğim bir tad ama artık şeker namına hiç birşey tüketmediğimden hasretle anıyorum. :) Sevgilerimle...
YanıtlaSilAnnenizin kabuğundan reçel yaptığı portakal Yafa cinsidir. Yafa, kalın kabuklu olur. Eskiden çok satılırdı ama son yıllarda genellikle Washington portakalı yetiştiriyorlar. Rastlarsam Yafa'dan da denemek isterim.
SilAslında herkesin şekerli gıdalardan biraz uzak durması iyi olur.
Sevgiler...
Benim Rahmetli Annem de kabuğundan yapardı. Pek güzel olurdu. Dün Migrosda kalın kabuklu Portakal bulup aldım da; acaba yapsam becerebilirmiyim diye düşünürken; bu tarifi gördüm.
SilEv halkına sevdiremedim ben bu portakal reçelini ama ben çok severim.E
YanıtlaSilTereyağlı bir dilimin üzerinde offff..:))
Ellerine sağlık canım..
Sevgiler.
Acımtrak tadından dolayı sevmeyenler olabilir. Halbuki, ben de o acımtrak tadından doları seviyorum. Eee zevkler ve renkler tartışılmazmış.
SilSevgiler...
ilkkez portakal reçeli tarifini okudum Raiba hanım ellerinize sağlık turunç incir patlıcan ve portakal reçellerine bayılırım mutlaka bunu deneyeceğim birde yazınızı okurken içimden -acaba Rabia hanım her reçel yapışında aklına Filiz Akını düşünüyormudur diye geçirdim bazen yaptığın işin içinde bir hatıra kalınca bir süre sonra aynı işi yaparken o anı aklına geliyor ve unutamıyorsun..sevgilerimle..diğer yazılarınıza bakayım..
YanıtlaSilHoş geldiniz Gülçin :) Her reçel yapışımda değil ama portakal reçeli kaynatacağım zaman gerçekten aklıma geldi. Oysa ki o gazete haberini okuyalı uzun yıllar oldu.
SilSevgiler...
geçen yıldan yaptığım portakal reçelim henüz bitmedi,bitince bende tekrar yapayım diyorum ama bu defa kabuğundan yapmak istiyorum bakalım kısmet :)reçeliniz harika görünüyor elinize sağlık,afiyetle tüketin.bu arada benim patatesli omletime yaptığınız yorumu cevapladım,istediğiniz gibi bir tarif yazdım,fırsat bulunca bakabilirsiniz.sevgiler..
YanıtlaSilSize zahmet oldu, kişiye özel tarifimi aldım, teşekkür ederim :))
YanıtlaSilSevgiler...
Tam mevsiminde çok güzel bir paylaşım olmuş. Yapımı da kolay. Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilTeşekkür ederim İlhan Bey :)
YanıtlaSilŞekerden kaçınmamız gerekiyor ve ben bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum.
Bilen varsa söylesin :))
Şekeri evden tamamiyle atıp, şeker oranı besinlerden de mümkün olduğunca uzaklaşmak gerekiyor Rabia Hanım :))
SilMümkün değil canım. Azalttım ama tatlı pişirmekten, ikram etmekten ve yemekten vazgeçmedim. En doğrusu azı karar, çoğu zarar:))
SilPortakal reçeli severim.. Terayağ süreceksin üzerine de portakal reçeli.. Ohh mis.. Ellerine sağlık canım..
YanıtlaSil