Karlı günler İstanbul'lular için çok özeldir. İstanbul'lu, her mevsimi yaşar ve keyfini de çıkarır. Ne güney şehirleri gibi sıcaktan bunalır, ne de doğu şehirleri gibi soğuktan yılar. Ancak, mevsimleri hakkıyla yaşamamız yıldan yıla değişiklik arzedebilir. Yaşamım boyunca kar yağışının aralıklarla da olsa bir ay sürdüğü ve dolayısıyla karın bir ay yerden kalkmadığı kışlar da oldu, karı sadece havada gördüğümüz, en fazla yüksek tepelerin beyazlandığı yıllar da.
Bu yıl kış mevsiminin henüz ortasındayız ama az da olsa müthiş bir soğuk eşliğinde kar gördük. Geçen yıl ha geldi, ha gelecek kış diye beklerken bahar gelmiş, ağaç dalları tomurcuklanmıştı da şaşıp, kalmıştık. Soğuğu hiç sevmememe rağmen kışın kışlığını yapmasını isterim. Geçen yıl kış olmadığı için susuzluk kapımızdaydı. Yakına kadar, barajların gün gün azalan su seviyeleri her gün gazetelerin manşetlerindeydi.
Portakal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Portakal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
15 Ocak 2015 Perşembe
22 Nisan 2014 Salı
PORTAKALLI KEK...Portakal Kokulu...Yumuşacık...
Son kalan portakallar dedik, reçelini kaynattık. Canımız tatlı çekti dedik muhallebinin üzerine sosunu yaptık. Daha nesi kaldı diye düşünürken son defa portakallı kek pişirmeye karar verdim. Son defa diyorum zira bu kış pişirdiğim kekin haddi hesabı yok. Öğleden önce kahveyle birlikte ara öğün olarak veya bilhassa ikindi çaylarının yanına bir dilim kek yakışıyor. Değişik malzemelerle, değişik lezzette kek pişirmek gerçekten çok hoşuma gidiyor ve severek yapıyorum ama bir de bıkkınlık denilen bir gerçek var.
Kış bitti, günler uzadı güneş her gün olmasa da yüzünü gösteriyor, yani bahar geldi. Kış mevsimi boyunca düzenli yaptığım bir çok şey de benim için bitti. Yeni gelen mevsimle beraber yeni şeyler yapma zamanı. Son defa olarak pişirmeye karar verdiğim Portakallı Kek, yumuşacık bir kek. Öyle yumuşak ki; kek hamurunun tam olarak pişmediğini zannediyorsunuz. İlk gün bu yumuşaklık pek hoşuma gitmedi ama bir gün dinlendikten sonra ertesi gün tadına baktığımda kek bambaşkaydı.
Kış bitti, günler uzadı güneş her gün olmasa da yüzünü gösteriyor, yani bahar geldi. Kış mevsimi boyunca düzenli yaptığım bir çok şey de benim için bitti. Yeni gelen mevsimle beraber yeni şeyler yapma zamanı. Son defa olarak pişirmeye karar verdiğim Portakallı Kek, yumuşacık bir kek. Öyle yumuşak ki; kek hamurunun tam olarak pişmediğini zannediyorsunuz. İlk gün bu yumuşaklık pek hoşuma gitmedi ama bir gün dinlendikten sonra ertesi gün tadına baktığımda kek bambaşkaydı.
7 Nisan 2014 Pazartesi
KEDİ DİLİ TATLISI...Üzeri Sapsarı Portakal Kaplı...
Her mevsim sonu hüzünlü oluyorum. Kış mevsimine bayılmıyorum ama gidişine de sevinmiyorum. Aslında, kış demek soğuk demek, karanlık demek. Yağmur bulutlarının kapadığı havaların hüznü, şakır şakır yağan yağmurda zorlaşan şehir hayatı, kar, rüzgar, fırtına ve kısalan günler demek. Zordur kış mevsimi. Ancak, bir yandan da kış günleri yaklaşırken gizliden gizliye seviniriz. Yaz aylarında her biri bir tarafa dağılmış aile bireylerini, dostları ve arkadaşları kış mevsimi tekrar bir araya getirir.
Biliyorum! kış mevsimi bitti ve ilkbahar günlerini yaşıyoruz ama başta da dediğim gibi ben ayrılıkları sevmiyorum, yaşadığım her neyse kolay kolay vazgeçemiyorum. Bu durum, mutfağa da yansıyor tabii. Çoğu insan, taze bakladan bıktı da taze fasulyeye başlamış iken, ben hala kış sebzelerine talim ediyorum. Her seferinde son derece kararlı bir şekilde turfanda sebze alacak iken kerevizle pırasayı tarttırırken buluyorum kendimi. Hele, karnıbaharsız hayata nasıl alışacağım bilemem.
Biliyorum! kış mevsimi bitti ve ilkbahar günlerini yaşıyoruz ama başta da dediğim gibi ben ayrılıkları sevmiyorum, yaşadığım her neyse kolay kolay vazgeçemiyorum. Bu durum, mutfağa da yansıyor tabii. Çoğu insan, taze bakladan bıktı da taze fasulyeye başlamış iken, ben hala kış sebzelerine talim ediyorum. Her seferinde son derece kararlı bir şekilde turfanda sebze alacak iken kerevizle pırasayı tarttırırken buluyorum kendimi. Hele, karnıbaharsız hayata nasıl alışacağım bilemem.
19 Aralık 2012 Çarşamba
PORTAKAL REÇELİ...Kahvaltı Sofrasının Tadı.
Kış hastalıklarından korunmak için suyunu içtiğimiz, hararetimizi söndürmek için soyup yediğimiz portakal bizi dirençli kıldığı gibi kendisi de dayanıklı bir meyvedir. Buzdolabında veya kışın balkonlarımızda rahatlıkla saklayabiliriz. Haftalık semt pazarlarında veya marketlerin indirim günlerinde cüz'i fiyata satılan portakalın uzun süre saklanabilmesi nedeniyle hem besin maddesi hem de doğal ilaç olarak istifade etmemiz akıllıca olur.
Öğrenciler ve çalışan her yaşta kadın ve erkeğin gün boyu ihtiyaçları olan enerjiyi sağlayan kahvaltı öğününe önem vermeleri gerekiyor. Peynir, zeytin, yumurta, tereyağ ve reçel temelinde olup, çok çeşitli varyasyonlarla zenginleştirilebilen geleneksel kahvaltı sofralarımızın beslenmemiz için yeterli olduğu ayrıca vitamin takviyesine gerek olmadığı bilinmektedir.
Öğrenciler ve çalışan her yaşta kadın ve erkeğin gün boyu ihtiyaçları olan enerjiyi sağlayan kahvaltı öğününe önem vermeleri gerekiyor. Peynir, zeytin, yumurta, tereyağ ve reçel temelinde olup, çok çeşitli varyasyonlarla zenginleştirilebilen geleneksel kahvaltı sofralarımızın beslenmemiz için yeterli olduğu ayrıca vitamin takviyesine gerek olmadığı bilinmektedir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)