KOL BÖREĞİ...Kıymalı...Hazır Yufkadan...

Ailelerin beslenmelerinde tercih ettikleri yemek çeşitleri mutlaka farklıdır. Çünkü, aile mutfakları yaşanan coğrafi ve sosyal çevreye göre şekillenir. Bu sebeple, her ailenin hamur ve börek çeşitleriyle ilişkileri de muhteliftir. Benim ailemde hepimiz böreği severdik ve severiz de ama börekle aramızda belli bir mesafe vardır. Rahmetli annem her gün kahvaltıdan sonra yemek pişirmek üzere mutfağa girerdi. Elbette olağanüstü bir olay yoksa, hayat normal seyrindeyse.

Akşam yemeği için toplanacak aile bireyleri için genellikle çorba, etli ve zeytinyağlı yemekler ile tatlıdan oluşan bir menü oluştururdu. Günlük yemek menümüzde böreğin yeri yoktu. Sadece, bazı hafta sonları eğer evde isek bu ritüelin dışına çıkılır ve o gün doyasıya börek yenirdi. Annemizin puf börekleri, çiğ börekleri ve kulak mantısı muhteşem olurdu. O yıllarda annem genç ve hamarat bir kadın olarak ailesini beslemenin şevkiyle hamurunu tutar, bizler de çocuk yaşlarımızda yediklerimiz bize dost iken nar gibi kızarmış puf böreklerinin veya çiğ böreklerin, tavşan kanı çayların eşliğinde tadına varırdık da tadına doyamazdık.

Hele ki mantı pişirdiği günlerde, ağızda adeta eriyen hamuru, üzerindeki sarımsaklı yoğurdu ve kızdırılmış, kırmızı toz biberli tereyağının nefis kokusuyla birleşerek mutfak sanatının en güzel eserlerinden olan mantı dolu tabağımız önümüzdeyken, kimse bizi tutmasın. O günlerde mantılar tabak tabak yenir, gençlik iştahıyla yenilen börek dilimlerini saymak aklımıza gelmezdi.

Bugün geldiğimiz nokta da ise durum biraz değişti ister istemez. Börek yine sevdiceğimiz ama aramızdaki mesafeyi biraz daha açtık. Ve de hamurlu gıdaları abartmadan, börekleri doyumluk değil de tadımlık olmasına dikkat ederek mutfağımızda pişirmeye devam ediyoruz. Burada paylaşacağım Kol böreği veya bazı yörelerde söylendiği şekliyle Dolama börek tarifi ile bu günün çalışan kadınına uygun kolaylıkta ve de eski güzel börekli günleri aratmayacak nefasette ki tadıyla o eski günlere bizden selam olsun.

Buyurun, afiyet olsun!

KIYMALI KOL BÖREĞİ:


MALZEMELER:

3 ADET YUFKA
YARIM ÇAY BARDAĞI SIVIYAĞ
1 YUMURTA SARISI
SUSAM, ÇÖREK OTU
50 GR TEREYAĞ


İÇ HARCI MALZEMESİ:

250 GR. KIYMA
2 ADET KURU SOĞAN
MAYDANOZ
KARABİBER


YAPILIŞI:

İÇ HARCINI PİŞİRMEK ÜZERE SOĞANLARI YEMEKLİK DOĞRUYORUZ.
YAĞLANMIŞ TAVAYA EVVELA KIYMAYI KOYUYORUZ.
KIYMA SALDIĞI SUYU ÇEKİNCE, KÜP DOĞRANMIŞ SOĞANLARI İLAVE EDİYORUZ.
SOĞANLA KAVURMAYA  DEVAM ETTİĞİMİZ KIYMAYA TOZ KARABİBER İLAVE EDİYORUZ.
YAĞINA KALIP, CIZIRDAYAN İÇ HARCA MAYDANOZU DA KATIP OCAKTAN ALIYORUZ.
YUFKANIN YARISINI FIRÇA YARDIMIYLA YAĞLIYORUZ.
DİĞER YARISINI ÜZERİNE KAPATIYORUZ.
YUFKANIN KATLANDIĞI YERE, YANİ DÜZ OLAN YERE İÇ HARCINI BOYDAN BOYA KAŞIKLA KOYUYORUZ.
YUFKAYI, İÇ HARCININ ÜZERİNDE SARMAYA BAŞLIYORUZ.
YANLARINI KAPATMADAN SARDIĞIMIZ YUFKAYI, ETRAFINDA DOLAYARAK GÜL BÖREĞİ ŞEKLİNE GETİRİYORUZ.
İLK YUFKAYLA YAPTIĞIMIZ DOLAMAYI YAĞLANMIŞ TEPSİNİN TAM ORTASINA YERLEŞTİRİYORUZ.
DİĞER YUFKALARI DA SARDIKTAN SONRA İLK DOLAMANIN ETRAFINA DOLAMAYA DEVAM EDİYORUZ.
BU AŞAMADA EĞER VAKTİMİZ VARSA BÖREK TEPSİSİNİ BUZDOLABINDA BİR MÜDDET DİNLENDİRİYORUZ.
PİŞİRECEĞİMİZ ZAMAN ÜZERİNE YUMURTA SARISINI SÜRDÜKTEN SONRA TEREYAĞI UFAK PARÇALAR HALİNDE ÜZERİNE SERPİŞTİRİYORUZ.
ÜZERİNE SUSAM VE ÇÖREK OTU SERPTİKTEN SONRA FIRINDA 180° ISIDA ÜZERİ KIZARANA KADAR PİŞİRİYORUZ.
PİŞMİŞ OLAN BÖREK TEPSİSİNİ HEMEN FIRINDAN ÇIKARIYORUZ.
ÜZERİ AÇIK OLARAK İLK SICAKLIĞI GEÇMİŞ OLAN BÖREĞİ DİLİMLEYEREK SERVİS TABAĞINA ALIYORUZ.
KIŞ GÜNLERİNDE ÇAY İLE YAZ GÜNLERİNDE SOĞUK AYRAN İLE İKRAM EDİYORUZ.


AFİYET OLSUN!