Çocukluğumda soframızdaki yoğurt Silivri'nin Kaymaklı Tepsi Yoğurdu idi. Kapımızın önünden geçen sokak satıcısından alınırdı. Daha sonraları da bakkal ve marketlerdeki çeşitlere göre değişiklik gösterdi. Bir zamanlar özel yapım cam kaselerde, bazen toprak, genellikle de plastik kaplarda ve de son zamanlarda da Kaymaklı Tava Yoğurdu alır olduk.
Kış mevsiminde durum böyle de yaz gelip de biz tebdil-i mekan eyleyince bana bir haller oluyor. Sabahları yeni sağılmış, sıcağı üstünde mis gibi sütlerle gelen köylüleri görünce tenceremle süt almaya koşasım geliyor. Yaz evimizdeki ilk yıllarımızda komşularımızın sabahları köyden gelen sütçülerden sık sık en az beş kilo -sıvı ölçü birimi litre kullanılmıyor- süt aldıklarını görünce merak etmiş sormuştum. Meğer, evde yoğurt mayalarlarmış. Ben bunu duydum ya, durur muyum?
-Ben de yapacağım, dedim ve tüm bilgileri aldıktan sonra ilk yoğurdumu mayaladım.
Sütü kaynattım, soğumaya bıraktım ve serçe parmağımın dayanacağı ısıya gelince -litre başına tepeleme bir tatlı kaşığı- mayalık yoğurdu sıcak sütle ılıklaştırarak süte kattım. Hafif karıştırdıktan sonra tencerenin kapağını kapatıp, daha önceden hazırladığım bir köşede sarıp, sarmalayıp bıraktım. Ortalama 4-5 saat bekledikten sonra buzdolabına kaldıracaktım.
Allahım! ne büyük heyecan, yoğurdum tuttu mu acaba?
Milyonlarca yıldır, milyarlarca kadının her gün yaptığı olağan bir işi ilk defa denediğim için adeta bir mucize gerçekleştirdiğimi zannediyordum. Sabahleyin kalktığımda ilk işim buzdolabının başına geçmek oldu. Tencereyi iki taraftan kavradığım anda ağırlığı hissettim. Kapağı açıp, baktığımda bir tencere yoğurdum olduğunu gördüm. Mucize gerçekleşmişti!
Her ne olursa olsun bir işi başarmak her zaman herkesi sevindirir. Ben de çok sevindim ve bundan böyle hazır yoğurt almamaya karar verdim. Bir kaç gün sonra ilk yoğurdum bitmek üzere iken önlemimi aldım mayalık yoğurdumu ayırdım ve sütçüyü bekledim. Sütü aldıktan sonra ilkinde yaptığım ritüeli tekrarladım ve sonuç, kocaman bir Hüsran!
Daha sonraki yıllarda tekrar denediğimde hep aynı şey oldu bir kere tuttu ise bir daha tutmadı. Bunu söylediğimde de komşularım, hayretle yüzüme bakıyor, inanamıyorlardı. Onların lisanında yoğurdun tutmaması diye bir şey yoktu. Na'palım öyle olsun dedik ve biz yine bildiğimiz şekilde yoğurdumuzu marketlerden almaya devam ettik.
Ta ki; bu yıla kadar. Bu kış sonuydu, evimizde ziyaretimize gelmiş hala kızı ile sohbet-muhabbet derken konu geldi evde yoğurt yapmaya. Yeni öğrendiği bir yöntemi anlattı. Ağzım çok yandığı için yoğurdu üfleyerek yiyorum ama merak bu ya iki gün sonra tesadüfen bulduğum mandıra sütüyle ilk denememi yaptım ve sonuç süper.
Yazlık komşularımı tenzih ederek söylüyorum, evde yoğurt yapmak isteyip de cesaret edemeyenler! veya benim gibi bir defa tutturursa iki defa tutturamayanlar! Ne acıklıdır; sarıp, sarmalayıp saatlerce bekledikten sonra tencerenin kapağını açtığında sütü bıraktığın gibi bulmak. Artık kendinizi kasmanıza gerek yok, rahat olun!
Yukarıda anlattığım ritüeli aynen uyguladıktan sonra tencereyi kapaksız olarak yanmayan fırının içine yerleştireceksiniz. Fırının kapağını kapatın. 4 saat sonra oradan alıp, baktığınızda yoğurdun tuttuğunu göreceksiniz ama işlem tamamlanmamıştır. Tencereyi yine kapaksız olarak sarsmadan buzdolabına koyacaksınız. Bırakın bir gece orada kalsın. Sabah olduğunda yoğurdunuz hazırdır, afiyet olsun!
Bu iş bu kadar!
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Ev yoğurduna alışınca, hazır yoğurtları beğenmiyor insan. Ben de yoğurdumu kendim yapıyorum. Hem de küçük kaselerde porsiyon porsiyon...
YanıtlaSilSevgili Tülin! çok haklısın, ev yoğurdu gibisi yok. Benim uğraşıp, vazgeçmemem de bu yüzden. Artık, öğrendim ya çeşit çeşit denerim.
SilPorsiyonluk kaselerini sen de görmüştüm galiba.
Sevgiler...
Anlamadığım peki fırını yoğurt mayalandırma modunda mı çalıştıracağız Hani 40/50 derecede dedikleri ısıda mı yoksa direk çalışmayan fırının içine mi.Ellerinize sağlık ekseri bende evde yaparım hep yoğurdumu ama hala içimde bir tedirginlik olur acaba tuttu mu tutmadı mı diye:))Sevgilerimle ,afiyetler olsun.
YanıtlaSilSevgili Vişnap, o heyecan hep olur herhalde. Sütün ısısında endişe yaşayabiliriz. Ama anlattığım usulü, bir kere kışlıkta denedim sonrasında yazlıkta da taze sütle her hafta mayalıyorum. Hepsi de başarılı oldu. Ben de yeni öğrendim, yeni fırınlarda yoğurt mayalama programı varmış ama benim fırınımda yok. Zaten, bu yöntemde böyle bir şeye ihtiyaç da yok. Süt tenceresinin ağzı açık olarak çalışmayan fırına koyup, fırının kapağını kapatıyorsunuz. Sonuç her defasında başarılı oldu.
SilSevgilerimle...
o yöntemi yıllar evvel duyup denemiştim sahiden çok başarılı bir yöntem ama ben bazen kapağının üzerine havlu koyup kapağını kapatıyorum o şekilde de başarılı oluyor.eline sağlık...
YanıtlaSilEski yöntemde başarılı olamadım. Bu son yöntem de başarıyı yakaladım :)) Hem sevincimi hem de benim durumumda olan varsa diye bilgiyi de paylaşmak istedim.
Silmuhakkak denemeliyim:)ilk defa duydum bu yontemiiiiii
YanıtlaSilsevgilerrr
Yoğurt üzerine birçok şehir efsanesi oluştu. Kaymak yerine jelatin veya güllaç konuyormuş. Hadi güülacın zararı yok diyelim de jelatin de ne oluyor. Fırın olayı ilginç gerçekten acaba çarşı sütü ile de olur mu? Elinize sağlık.
YanıtlaSilÇok enteresan ben de ilk defa duydum,umarım başarılı olurum,size bu güzel tarif için kucak dolusu pücükler...
YanıtlaSilYoğurdu bu şekilde üretmek gerçekten sağlık açısından çok faydalı. Hazır paketlenmiş yoğurtlar el değmeden bakterilerden arınsa da uzun süre dayanması için katkı maddesi ekleniyor. Unutmamak gerekir ki bazı bakteriler insanlar için oldukça faydalıdır. Faydalı bakterilerin insan vücudunda oluşması sıfırdan başlayarak en az 6 ay sürüyor. Ev yapımı yoğurt da bakterilerden tamamen arındırılamadığı için faydalı bakterilere olan ihtiyacımızı karşılayan bir kaynak niteliğindedir. Bunu birçok bilim adamı da çoğu kez dile getirmiştir...
YanıtlaSilAnnem de yıllardır mayalar. Ben de bir süre eski bilindik yöntemler mayaladım. Tutuyordu, sıkıntı yaşamadım. Ancak sonradan güvendiğim sütçü bulamayınca kaldı yoğurt işi. Fırını duymuştum ama hiç denemedim. Ben hamur mayalarken kullanıyorum fırını, çok da pratik:) Yoğurt da başarılı olur diye düşünüyorum.
YanıtlaSilYazınızın başını okudum tam, "çok güvenmeyin bir tutar bir tutmaz mayaladığınız yoğurt" diyecektim zaten öyle olmuş. :) En iyi yöntem mayalayıp sarmadan falan fırının içine koymak 45 dakika sonra oluyor. Bir de tv. de bir programda izledim o tava yoğurdu dediklerimize kaymak yerine güllaç koyuyorlarmış. Ben razıyım güllaca başka zararlı bir şey olmasın da. Elinize sağlık yoğurdunuzun görüntüsü süper.
YanıtlaSil