5 Şubat 2013 Salı

KADINLIĞINDAN UTANMAK...

Kadınlığından utanır! 
                              çünkü, ona utanması öğretilir. 

Ergenlik çağındaki bazı kız çocuklarının sırtlarının hafif kamburlaştığını görürsünüz. Otururken, gezerken bedeninin bilhassa üst tarafını kollarıyla saklar, gelişmekte olan vücudunu örtmek, kapatmak ve dikkat çekmemek üzere bir şekil alır. Dik gezemez. Bilhassa erkeklerin ekseriyette bulunduğu yerlerde vücudunu adeta küçültür, görünmez olmak ister. Büyüyüp, gelişmekte olan bedeninden bir ayıbı varmış gibi utanır.



Ebeveyninin dünya görüşü çerçevesinde kendinden emin bireyler olarak yetişen kız çocuklarının sayısı azımsanmayacak kadar çoktur ama kadın olduğu için kendinden utanan kızların, kadın nüfusunun çoğunluğunu teşkil ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Vücudundan utanan kızların bu utançla yaşayamayacakları aşikardır. Evlerinde neyse de toplum içerisinde bulunabilmeleri ancak tesettürle mümkün olabilir. Bunu ilk keşfeden de ne yazık ki sosyologlar veya psikologlar değil de hazır giyimciler olmuştur. Bu olgu da ülkemiz gerçeklerinin bilinirliliğinin ne kadar zayıf olduğunun -delili- göstergesidir.



Toplumu tanımayan veya sadece bir bölümü hakkında bilgisi olan yöneticiler tarafından idare edilmek bizim toplumumuzun bir kötü kaderi olsa gerek. Biri gelir sadece köylüyü tanır, onun dilinden anlar. Biri aileden zengindir yokluk yoksulluk nedir bilmez, bilemez. Bir diğeri yakın çevresi olan laik kesimi tanır da tüm Türkiye'yi çevresi gibi sanır. Biri tarikat çevrelerinde yetişmiştir dünya hayatı ile dinini dengelemiş insanları anlamaz. Böyle olunca da kendileri için verimli geçen yıllar memleketimiz için sadece kayıp yıllar olur.

Bu memleketi değiştirecek olan kadınlar ise ne yazık ki erkeklerin oyununa gelmeye devam ediyorlar. Egemenliği ellerinde tutmakta kararlı olan erkeklere inanıyorlar. Ne zaman ki "Biz kadınlığımızdan utanmıyoruz bilhassa gurur duyuyoruz" diyerek ayrımcılığa karşı duracaklar işte o zaman Türkiye tüm dünyada ve bilhassa İslam dünyasında varlığıyla güneş gibi parlayacak.

Bunun olabilmesi yani Türkiye'nin dünya devletleri arasında söyleyecek sözünün olabilmesi için eğitimin önemi kadar kız çocuklarının eğitim hayatında yer alması da önemlidir. Büyük Şair Tevfik Fikret, bu durumu bir şair hassasiyetiyle şu sözlerle tarif etmiştir. 
"Kızlarını okutmayan millet, oğullarını manevi öksüzlüğe mahkum etmiş demektir. Hüsranına ağlasın". 

Kız çocuklarını okutmayan babaların çoğunlukta olduğu ülkemizde vaktiyle kız öğrencileri tesettürlü oldukları için okula almayan üniversite yöneticilerini aydın sınıfından sayabilir miyiz? Onlar ki; eğitim ordusunun en üst rütbelileri olarak gençlerin eğitimini engelleyerek, kendi varlıklarını inkar etmişlerdir.

Kadınlarımızın uyanışı için eğitimlerinin katiyen engellenmemesi, varlıklarının vazgeçilmez olduğu bilincine varmalarının sağlanması gerekmektedir. Haklarını savunmalarında gerekli öz güvenlerini kazanmaları için toplum bilimcilerin -hazır giyimcilerden önce- kolları sıvamaları gerekiyor.






7 yorum:

  1. Sevgili Rabia,
    öyle güzel bir konuya deginmissin ki,her kelimesine katiliyorum.Hele cocukluktan cikip ergenlige ilk adimlarin atildigi zamanlarda utancimizdan basimizi kaldiramiyorduk...Gerci suc kizcocugunda degil,Ona bu hissi veren eriskinler de....Daha bilincli bir toplum icin egitim sart...
    Paylasimin icin tsk.ediyorum

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çoğumuzun yaşadığı ve bazılarımızda kalıcı hasarlar bırakabilen bu tür yanlışlıkları becerebildiğimce anlatmaya çalışıyorum. Değerli yorumunla yazıma yaptığın katkı için teşekkür ederim :)
      Sevgilerimle...

      Sil
  2. Doğru bir konuya değinmişsiniz ama kızlar için bunun çözümünün tesettür olduğuna inanmıyorum. Bakın o bayanların ellerine, tırnaklarına, başlarına ne kadar ilgi çekmek istediklerini anlarsınız. ( hepsi değil tabi) Türbanların içine taktıkları kocaman ek saçlar daha çok ilgi çekmek için değil mi sizce? Veya vapurda, trende dikkat edin mini etekli bir bayana mı daha çok bakıyorlar, yoksa tamamen tesettürlü bir bayana mı? Tabi ki okullara alınmamaları çok yanlış. Bilinçli bir topluma evet ama kasıt olmadan, inanarak.

    YanıtlaSil
  3. Rabia hanım, ben bunun kesinlikle ebeveynin dünya görüşüyle ilgili olmadığını düşünüyorum. Bu tamamen kişinin kendi yaradılışı, karakteriyle ilgili bence..Ben laik diye tabir edilebilecek bir ailede büyüdüm. Ama yetişirken kız kardeşim ve kuzenlerimin aksine, ben hep bedenimi gizleme ihtiyacı duydum. Tesettürlü tek bir kişinin bile bulunmadığı akrabalarımla büyüdüm ama her zaman dine, tesettüre dair muhabbetim oldu. Sonunda Rabbim nasip etti ve evlendikten sonra tesettüre girdim. Biz şu an eşimin ve benim yetiştiğim ortamdan çok daha fazla dindar sayılacak ortamda çocuklarımızı yetiştiriyoruz ama ne benim genç kızken kendimi gizlediğim gibi kızım kendini gizliyor, ne de bedeninden utanıyor..Biz mi istisnayız, başkaları mı bilmiyorum ama fikrimi paylaşmak istedim. Sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne iyi etmişsiniz paylaşmakla. Blog sahibi olmamızın gayesi de bu değil mi? Fikirlerimizi, özgür ortamlarda yazalım ve birbirimizi tanıyıp, anlayalım.
      Sevgi ve muhabbetle...

      Sil
  4. Rabia Hanım sizin de 8 Mart Kadınlar Gününüz kutlu olsun. Sizin aracılığınızla tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü içtenlikle kutluyorum. Ben de yazınızda bahsettiğiniz gib ergenlikte kendimi gizleyen genç kızlardandım. Şu yaşıma geldim hala bunun sıkıntısını yaşıyorum, tesettürlü değilim ama hala kendimi gizleme güdüsüyle hareket ediyorum.

    YanıtlaSil
  5. Kadın olmak bir tür görünmezlikle ilişkilendiriliyor.Kadınlar olarak: Birbirimizi destekleyelim. Kadınlar gününüz kutlu olsun. Sevgilerimle.

    YanıtlaSil

DEĞERLİ YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

Not: Gmail hesabı olmayan arkadaşlar yorum yazmak için yorumlama biçiminden anonimi seçerek yazabilirsiniz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...