10 Şubat 2013 Pazar

MÜSLÜM BABA'ya Acil Şifalar...

Son günlerde televizyon reklamlarında seyrettiğimiz Müslüm Gürses'in hastanede yattığını bildiğim için reklama her rastladığımda içim eziliyor ve üzülüyorum. Aylardır hastane odalarında belki de kendini bilmeden yatıyor. Yılların yorduğu vücudu yaşamak için direniyor. Reklam kampanyasının bilhassa son bölümünde çok etkileniyorum ve her seyredişimde Müslüm Baba için dua ediyorum. Onun için acil şifalar dilerken, gayrı ihtiyari I love you Müslüm Baba diyesim geliyor.



Yukarıdaki satırları yazdığıma bakıp da beni Müslüm Baba'nın eski hayranlarından zannetmeyin. Benim için Müslüm Gürses, hayranları vücuduna jilet atan bir şarkıcı/türkücü veya daha doğrusu ne söylediğini bile bilmediğim, hayranlarının konserlerindeki vukuatlarını gazetelerden okuduğum bir sahne insanıydı. 

9 Şubat 2013 Cumartesi

AYVA TATLISI... Ağız Tadı...

Semt pazarında, sapsarı renkleri ile gözlerimi alan ayvalardan reçel kaynatmak için seçerken, tatlısını da yaparım diye fazlaca almıştım. Reçeli kaynattım ve resimli tarifini de sizinle paylaşmıştım. Sıra gelmişti ayvanın tatlısını pişirmeye. Bugün yarın derken baktım ayvaların suları çekilecek, girdim mutfağa. 



Ayva tatlısını pişirmekte ne var! Oturtacaksın ocağın üstüne pişecek. Kolay! kolay da çok zaman alıyor ayva tatlısını pişirmek. Neyse, bu arada baktım benim meyve yoğunluklu reçel de bitmek üzere. Şekeri az olduğu için marmelat tadındaki reçelimi yemelere doyamadık ve kavanozun dibi gelmiş. Madem öyle, bu kış için son defa bir ayva reçeli daha kaynatmaya karar verdim.

5 Şubat 2013 Salı

KADINLIĞINDAN UTANMAK...

Kadınlığından utanır! 
                              çünkü, ona utanması öğretilir. 

Ergenlik çağındaki bazı kız çocuklarının sırtlarının hafif kamburlaştığını görürsünüz. Otururken, gezerken bedeninin bilhassa üst tarafını kollarıyla saklar, gelişmekte olan vücudunu örtmek, kapatmak ve dikkat çekmemek üzere bir şekil alır. Dik gezemez. Bilhassa erkeklerin ekseriyette bulunduğu yerlerde vücudunu adeta küçültür, görünmez olmak ister. Büyüyüp, gelişmekte olan bedeninden bir ayıbı varmış gibi utanır.



Ebeveyninin dünya görüşü çerçevesinde kendinden emin bireyler olarak yetişen kız çocuklarının sayısı azımsanmayacak kadar çoktur ama kadın olduğu için kendinden utanan kızların, kadın nüfusunun çoğunluğunu teşkil ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Vücudundan utanan kızların bu utançla yaşayamayacakları aşikardır. Evlerinde neyse de toplum içerisinde bulunabilmeleri ancak tesettürle mümkün olabilir. Bunu ilk keşfeden de ne yazık ki sosyologlar veya psikologlar değil de hazır giyimciler olmuştur. Bu olgu da ülkemiz gerçeklerinin bilinirliliğinin ne kadar zayıf olduğunun -delili- göstergesidir.

2 Şubat 2013 Cumartesi

TAVUK SUYUNA ÇORBA...Kış Hastalıkları...

Ağır olmamakla beraber iki haftadır geçmeyip, sürüklenen nezle, grip, faranjit üçlüsünü üstümden atıp, nihayet dışarıya çıkabildim. Çok daha mühim hastalıklarla savaşan insanlar var iken ve onların yaşadığı zorlu  süreçleri bile bile hastayım demek biraz kendini bilmezlik gibi görünsede kış hastalıklarını küçümsemek de doğru değil. Eğer gereken önem verilmezse ciddi sıkıntılara yol açabilirler. 




İlaçların yanısıra bol meyve ve biraz da istirahat ile bu rahatsızlıklardan kurtulmak mümkün. Bir de olmazsa olmaz, Tavuk Suyuna Çorba. Eskiden, sadece göğüs etinden hazırladığımız bu çorbayı bu kış bütün tavuktan pişiriyoruz. Bu şekilde daha lezzetli oluyor. İçine didilmiş tavuk eti ile tel şehriye atılarak pişirilmiş çorbayı taze taze dumanı üstündeyken, tuzunu karabiberini zevkinize göre ayarladıktan sonra bolca da limon sıkarak içeceksiniz. 

1 Şubat 2013 Cuma

YAZILARIM...Okunuyor mu ne!!!

Günlük alışveriş ve bazı resmi kurumlardaki işler için on dakikalık bir yürüyüşle vardığım caddeye geçmek için kullandığım yaya geçidinden bir yazımda çok önceden bahsetmiştim. Tahminen bir ay önce yine bir gün aynı yaya geçidinin başına geldim araçlar ve yayalar için aynı anda yanan yeşil ışığı bekliyorum. 



Araçlar için yeşil ışık yandı ve onlar her zaman ki gibi yola ok gibi fırladılar ama bize yani yayalara hâlâ kırmızı ışık yanıyor. Hayırdır inşaallah! araçlarla kavga kıyamet de olsa buradan geçiyorduk ama gel gör ki şimdi o geçişten bile yoksun kalmışız. Ne oldu! ışıklar mı bozuldu derken ne oldu dersiniz, biz yayalara yeşil ışık yandı ve araç geçişi durdu. 

Gözlerime inanamadım. Yazılarım okunuyor mu ne!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...