Ayağımızın altındaki sarı kabartma desenli kaplamaları işaret ederek, okuduğum haberi kardeşime anlatmaya koyuldum. Bir ilçede görme engelliler için yönlendirme taşlarını döşeyen yetkili elemanın anlattığına göre ilçenin belediye başkanı, kabartma taşların engelli olmayan diğer insanlara rahatsızlık vereceğini düşündüğünden vatandaşların şikayetlerine maruz kalmamak için taşları döşetmek istememiş.
yaya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yaya etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
22 Mayıs 2015 Cuma
GÖREN ENGELLİLER...
Geçen hafta erkek kardeşimle ailevi bir meselenin halli için sabahın erken saatlerinde dışarıda buluşmuştuk. Sonrasında kahvaltı yapmak üzere eve dönerken yolumuz üzerindeki yaya geçidinin başında durmak zorunda kaldık. Yeşil ışığın yanmasını beklerken bir yandan da o sabah yaşadıklarımızı konuşuyorduk. Bu arada, kaldırımdaki sarı yer kaplamalarına gözüm ilişti. Ayakkabımın tabanında kabarıklıkları hissedince gayrı ihtiyari gülümsedim. Çünkü, o günlerde gazetede okuduğum bir haber aklıma gelmişti.
Ayağımızın altındaki sarı kabartma desenli kaplamaları işaret ederek, okuduğum haberi kardeşime anlatmaya koyuldum. Bir ilçede görme engelliler için yönlendirme taşlarını döşeyen yetkili elemanın anlattığına göre ilçenin belediye başkanı, kabartma taşların engelli olmayan diğer insanlara rahatsızlık vereceğini düşündüğünden vatandaşların şikayetlerine maruz kalmamak için taşları döşetmek istememiş.
Ayağımızın altındaki sarı kabartma desenli kaplamaları işaret ederek, okuduğum haberi kardeşime anlatmaya koyuldum. Bir ilçede görme engelliler için yönlendirme taşlarını döşeyen yetkili elemanın anlattığına göre ilçenin belediye başkanı, kabartma taşların engelli olmayan diğer insanlara rahatsızlık vereceğini düşündüğünden vatandaşların şikayetlerine maruz kalmamak için taşları döşetmek istememiş.
25 Ocak 2014 Cumartesi
ŞEHİR...KALDIRIMLAR...ÇEVREMİZ!!!
İstanbul'da hayat korkunç bir hızla akıp, gidiyor. Hızla akan zaman ile birlikte İstanbul'da dönüşüyor, değişiyor. Sokağa her çıkışımda mutlaka bir şeylere şaşırıyorum. Geçen gün yaya kaldırımında yürürken farklı duygular yaşadığımı hissettim. Yürürken başım ve bedenim daha bir dik ve adımlarımı daha bir güvenli atıyordum. Bu durumun epey bir süredir devam ettiğini de hatırladım. "Enteresan!" dedim, kendi kendime.
Son zamanlarda bana bir hal oldu; kaldırımda yürürken kendini beğenmiş gibi bir haller, etrafa yukarıdan bakmalar, bulutların üzerinde yürüyormuş gibi hissetmeler. Hiç hayra yormadım! ama kendi hayatımda ne olmuş, olabilir ki; bilinç altına süpürüp, kendimden bile sakladığım. Hangi mutluluğu yaşıyorum da benim haberim yok.
Son zamanlarda bana bir hal oldu; kaldırımda yürürken kendini beğenmiş gibi bir haller, etrafa yukarıdan bakmalar, bulutların üzerinde yürüyormuş gibi hissetmeler. Hiç hayra yormadım! ama kendi hayatımda ne olmuş, olabilir ki; bilinç altına süpürüp, kendimden bile sakladığım. Hangi mutluluğu yaşıyorum da benim haberim yok.
24 Ekim 2013 Perşembe
DÜN SABAH YOLDA GİDERKEN...Çok Komik Bir Şey Oldu!
Her zamanki yürüyüş güzergâhımda bir tempo tutturmuş gidiyorum. Kaldırım geniş, ben kaldırımın sağından yani caddeyle birleşen tarafından yürüyorum. Kaldırımın sol tarafına apartman ve dükkanların kapıları açılıyor. Bilhassa dükkan önlerinde belli bir yaya trafiği oluyor. Hele ki; bu dükkan, ürünlerini kapı önüne taşırmış bir market, bir baharatçı veya kaldırıma masa çıkarmış bir büfe ise.
Yürüyüşün istenen etkiyi yapabilmesi için temponun değişmemesi lazım. Bir hızlı bir yavaş, yürüyüşün ciddiyetini bozduğu gibi moral etkisi de kalmıyor. Çünkü, başladığım tempoda yürüyemezsem yararı olmayacağına inanıyorum. Neyse, dediğim gibi dün sabah kaldırımda yürürken, karşımdan bana doğru gelen bir bisikletli belirdi. Bisikletli de öyle böyle değil, enine boyuna iri bir erkek ve bindiği bisikleti de kendine uygun, profesyonel olduğu belli büyükçe bir bisiklet.
Yürüyüşün istenen etkiyi yapabilmesi için temponun değişmemesi lazım. Bir hızlı bir yavaş, yürüyüşün ciddiyetini bozduğu gibi moral etkisi de kalmıyor. Çünkü, başladığım tempoda yürüyemezsem yararı olmayacağına inanıyorum. Neyse, dediğim gibi dün sabah kaldırımda yürürken, karşımdan bana doğru gelen bir bisikletli belirdi. Bisikletli de öyle böyle değil, enine boyuna iri bir erkek ve bindiği bisikleti de kendine uygun, profesyonel olduğu belli büyükçe bir bisiklet.
21 Nisan 2012 Cumartesi
SAĞA DÖNÜŞTE YAYA'YA YOL VER.
Günlük alışveriş için mahallemizin merkezi diyebileceğim mağaza, dükkan ve banka şubelerinin yer aldığı caddeye ulaşmam için bir ana cadde çıkar karşıma. Ana caddenin karşı kaldırımına geçmek için de ışıklı yaya geçidini kullanmak gerekiyor. Araçlarla aynı anda geçiş verilen ışıklı yaya geçidininden karşıya geçmek ise çoğu zaman ufak bir macera yaşamaktır.
Trafikte arabanızı sürerken rastlarsınız, bazı caddelerin ana yolla birleştiği yol ağzında sağ tarafta trafik lambalarının hizasında bir uyarı levhası bulunur. Levha, kırmızı ışıkta beklerken gözü trafik lambasında olan her sürücünün kolayca görebileceği bir şekilde konumlandırılmıştır. Sağa dönecek sürücü, kendisine yeşil ışığın yanmasını beklerken bu levhadaki " SAĞA DÖNÜŞTE YAYA'YA YOL VER" yazısını okur.
Trafikte arabanızı sürerken rastlarsınız, bazı caddelerin ana yolla birleştiği yol ağzında sağ tarafta trafik lambalarının hizasında bir uyarı levhası bulunur. Levha, kırmızı ışıkta beklerken gözü trafik lambasında olan her sürücünün kolayca görebileceği bir şekilde konumlandırılmıştır. Sağa dönecek sürücü, kendisine yeşil ışığın yanmasını beklerken bu levhadaki " SAĞA DÖNÜŞTE YAYA'YA YOL VER" yazısını okur.
Etiketler:
araba,
blog,
blogger,
cadde,
Dünya,
Havadan sudan,
Hayata Dair,
insan,
kaos,
Rabia Serteli,
sağa dönüşte yaya'ya yol ver,
sürücü,
trafik,
yaşam,
yaya
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)