2 Nisan 2012 Pazartesi

ALLAH! DEVLETE MİLLETE ZEVAL VERMESİN...

"Bir fakire verseydin, devlete mi bıraktın" diye komşusuna çıkışan hanım arkadaşımın tavrını çok yadırgadım ve sordum; 
-Hastalandığında koştuğun hastaneler nasıl kuruluyor?
-Arabanı sürdüğün, sağlık için yürüdüğün yolları kimler döşüyor?
-Nefes aldığın parkları kimler yapıyor? 
-Ücra bir koya yazlık diye yaptırdığın evine elektriği, telefonu hangi güç getiriyor?



Aslında arkadaşım sağduyu sahibi, akıllı bir kadındır. Ben devletin yaptıklarını saymaya başladığım anda hatasını anladı ve bir kaç madde de kendisi ilave etti. Demek istediğim, bir önceki yazımda da belirttiğim gibi devlet ile milletin arasında bir kopukluk var. Yeni tabirle iletişim bozukluğu yaşanıyor. Başımız sıkıştığı zaman devlet nerede diye -haklı olarak- soruyoruz da devletten kopardığımızı da kâr sayıyoruz.

Vefat eden annesinin son maaşını bürokratik işlemlerle uğraşmak istemediği için almadığını anlatan komşumuzun evindeki bu sohbette dayanamayıp müdahale ettiğim "Devlete kalmasın!" söylemi son yıllarda milletin kafasında bir ezber oluşturdu. Düşündüğünde doğruyu buluyor ama devlet adını duyduğunda ani bir refleksle düşmanca tavır alıyor. Bu durumun herhalde birden çok sebebi olsa gerek.

Gelmiş geçmiş tüm iktidarlar sınırlarımızın içinde, dışında düşman aradılar. Her siyasi akımı ülke için tehlike addettiler. Dünya devletleri, halklarının mutluluğu için var güçleriyle çalışırken bizim devletimiz varlığını korumak adına kendi yarattığı öcülerle halkına korku saldı. Millet için kurulmuş olan devlet, milletine hizmeti unuttu yapılanları lütuf gibi gösterdi. 

Bu gün gelinen noktada da görüldüğü gibi millet devletine sahip çıkmıyor. Bunun aksini iddia edebilirsiniz. Vergisini ödeyen insanları, şirketleri misal olarak gösterebilirsiniz. Onları ben de biliyorum. Vergi ödeme sistematik bir şeydir kaçamazsınız. Mecburi bir ödemedir. Önemli olan devlet denilince insanların yüreğinde bir sevgi, bir saygı hissi uyanması. Ailesine sahip çıktığı gibi hatta daha da fazla bir merhametle harekete geçmesinden bahsediyorum.

Çocukluğumda büyüklerimden duyduğum güzel bir dua vardı. "Allah, devlete millete zeval vermesin." Bunu söylerken insanlarda devletine duyduğu sevgi ve saygı hissedilirdi. Bugün devlet, milleti ile iletişime geçerek eski saygınlığını yeniden kazanmak zorunda. Bunu milletine borçludur ve devletin bekası için olmazsa olmaz bir zorunluluktur.

Bunun için ilk adımı yine halk olarak biz başlatalım ve eskiden dedelerimizin, ninelerimizin yaptığı gibi dualarımızda devletimize yer verelim;


"Allah, devlete millete zeval vermesin."


Amin!






5 yorum:

  1. Ne guzel anlatmissiniz bir buyugum olarak sizden ogrenecegim cok sey var.Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
  2. Bide o insanlara mühlet versek 30 yıl çalışsa bir parkı yapacak kadar para biriktiremez.Ama sorsan ülkenin her taşında toprağında hakkı var.

    YanıtlaSil
  3. Mühlet versek 30 yıl çalışsalar yüz kilometre yol döşemeyecekler gelmiş birde her taşında her toprağında hakkı olduğunu iddia ediyor.

    YanıtlaSil
  4. Bu konuda size tamamiyle katılıyorum. İnsanlarda devlete güven kalmadı. Hırsız hırsızlığını yapmış olmakla kalıyor; ölen öldüğüyle...

    YanıtlaSil
  5. Bu Milli düşünceleriniz hasebiyle Tebrik ederim.

    YanıtlaSil

DEĞERLİ YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

Not: Gmail hesabı olmayan arkadaşlar yorum yazmak için yorumlama biçiminden anonimi seçerek yazabilirsiniz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...