Bu günkü durumumuzdan memnun isek beis yok kendimizle gurur duyabiliriz amma ve lâkin bu günkü yaşadığımız hayattan daha fazlasını hak ettiğimizi düşünüyorsak gençliğin mazeretine sığınıveririz. Doğru yaptıklarımızı kendi aklımıza ve kaabiliyetimize mal ederken hatalarımızı gençliğe yüklemek ne kadar doğrudur. Demek istediğim, hatalarımız ve yanlış kararlarımız için suçu gençlikte aramak gerçeklerden kaçıştır.
Çünkü, bir insanda akıl ya vardır ya yoktur. Akıllı insan, çocuklukta da gençlikte de yaşlılıkta da akıllıdır. Akıl insana doğuşta verilir. İnsanlar yaş aldıkça akıllanmıyorlar, sadece tecrübe ediniyorlar. Aslında, bu tecrübelerden sonuç çıkarmak ve yararlanabilmek için de yine akla ihtiyaç olduğu yadsınamaz bir gerçektir.
Tabii ki, tecrübe çok önemli. Kazandığımız deneyimler, ders almış olmamız kaydıyla hayatta pusulamız olabilir. Hatta, hata yapa yapa hata yapmamayı öğreneceğimiz de bir gerçektir. Ancak, her şey bu kadar basit olamaz. Çünkü, insanlar ileri yaşlarda da hata yapabiliyorlar.
Düşüncelerimin geldiği bu noktada, dürüstlüğün altını çizmek isterim. Her yaşta hata yapabileceğimizi ve yanlış kararlar alabileceğimizi kabullenmemiz, herhangi bir mazeretin ardına sığınmadan, hatalarımızla yüzleşmemiz gerekiyor.
Orhan Gencebay'ın meşhur şarkısında da dediği gibi,
"Hatasız Kul Olmaz".
İşte de çalışan hata yapar derim. Çalışmayan etliye sütlüye karışmayan hiç hata yapmaz :))
YanıtlaSilSEvgiler
Bence de çalışan hata yapar ama hatası için kendini eleştirebilmeli.
SilEski dildeki şekliyle "Beşer şaşar" yani insan hata yapar.
Yazıma katkılarınızdan dolayı teşekkür ederim :) Sevgiyle kalın...