16 Ekim 2015 Cuma

BABİL'İN KERVAN TACİRİ...Paranın Değerini Bilmek

Gazetemin ekonomi sayfasındaki habere göre son yıllarda tasarruf yapmıyormuşuz. Zannedersem bu durumu banka mevduatlarından veya piyasadaki para miktarından anlıyorlar. Tasarruf başlıklı önceki yazımda tasarruf konusunu genel manada ele almıştım. Bu defa ise paranın tasarrufunu anlatmak istedim. Paranın tasarrufunu basit bir anlatımla tanımlamak gerekirse; Hayatımızı idame ettirebilmek için paraya ihtiyacımız vardır. İhtiyacımızdan fazla olan paramızı harcamayarak biriktirirsek tasarruf yapmış oluruz. 


Paranın tasarrufu çoğu zaman yanlış anlaşılır. Parasını tasarruflu kullanan insanlar cimri olmakla suçlanır. Oysa cimrilik başka bir şeydir. Cimrilik, gerektiği yerde harcama yapmamak, ihtiyacından kısmak demektir ki bu hal insanın aile ve sosyal ilişkilerinde sorunlar yaşamasına sebep olur. Cimri insan sevilmez. Ancak, savurgan insan da sevilmez. Her insan, toplumdaki konumuna uygun ve kazancıyla doğru orantılı bir hayat sürmelidir. Bilhassa aile kurmuş insanlar, ne cimri ne de savurgan olmalıdır. En doğrusu, hem ihtiyaçlarını karşılayıp, hem de gelecek için tasarruf yapmaktır.

Paranın tasarrufu konusunda beni yazmaya iten asıl sebep ise bir kitap. Konuları uzak diyarlarda geçen kitaplar benim için her zaman cezbedici olmuştur. Babil'in Kervan Taciri ismini görünce beni yüzyıllar öncesine götüreceğini düşünerek kitabı sepete atıverdim. Kitap yüzyıllar öncesine Babil şehrine götürdü götürmesine de konusu tamamen paranın yönetimi üzerine. Meğer, kitabın yazarı George S. Clason (1874-1957) Amerika'lı bir finans uzmanıymış.


Tarihdeki en zengin kent olarak bilinen Babil'e ait yazılı tabletlerden anlaşıldığı üzere şehrin zenginliği halkın bireysel zenginliğinden kaynaklanıyormuş. Halk, para kazanma, para biriktirme ve paradan para kazanma konularında şaşırtıcı bilgi ve beceriye sahipler. Yazar, tabletlerdeki gerçek bilgileri kullanarak verimlilik ve finansal başarı konularında öyküler yazmış. 1926 yılından itibaren broşür olarak yayımlanan öyküler bankalar ve sigorta şirketleri aracılığıyla milyonlarca kişiye ulaştırılmış. Çok rağbet gören bu öyküler daha sonra bir kitapta toplanmış.

Parayı sadece ihtiyaçlarım için araç olarak görmekle beraber, gereksiz harcamaları da hiçbir zaman doğru bulmadım. Bu hayat pahalılığında geçindiğimize şükrederken para biriktirmek ne mümkün diyenlere bu kitabı naçizane tavsiye ediyorum. Fiatı çok cüzi miktar olduğu için beğenmezseniz de zarar etmezsiniz ama Babil'in zengin insanlarının verdiği dersler altın değerinde.

Kimbilir belki bu kitap sayesinde ilerisi için az-çok demeyip, parasını biriktirmeye başlayacaklar çıkacaktır aranızdan.

Bunun düşüncesi bile beni sevindirir...



4 yorum:

  1. ahhhh su parayi icat edenlerin gözü ciksin:)))) para olmadan hayat nasil yasanacak??? Yeri geldi mi coookkkk önemlidir, yeri de geldi mi hicbir anlami yoktur...Rabbim kimselere muhtac etmeden helalinden kazanmayi ve de yemeyi nasip etsin herkeslere...Sevgiyle ve dostca kal Sevgili Rabia...

    YanıtlaSil
  2. Merhabalar blogunuxu yeni kesfettim blogumada beklerim takipteyim

    YanıtlaSil
  3. Kazanmak kolay ya harcamak

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Duruma ve kişiye göre ikisi de kolay veya zor olabilir. Önemli olan helal kazançtır. Burada kişinin, çalışarak kazandığı paranın kıymetini bilip, ihtiyacı olanı harcadıktan sonra kalanı çarçur etmemesi ve az çok demeden tasarruf yapmasıdır. Bu tavsiye, geliri kısıtlı olanlar içindir.

      Sil

DEĞERLİ YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

Not: Gmail hesabı olmayan arkadaşlar yorum yazmak için yorumlama biçiminden anonimi seçerek yazabilirsiniz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...