Bir önceki Ev Telefonu...Bir Zamanlar...başlıklı yazımda anlattığım gibi ailemin 70'li yıllardaki telefon bağlatma hevesi kursağında kalmış, hayalleri suya düşmüş olabilir ama her şeye rağmen hayat devam eder. Gel zaman git zaman 80'li yıllara gelindiğinde telefon görüşmeleri eziyet olmaktan çıkmış, ahizeyi kaldırır kaldırmaz çevir sesi geliyordu. Belli ki telefon şebekeleri ıslah edilmiş ve sistem yeni yatırımlarla bir nebze de olsa rahatlamıştı. Telefon alt yapısına yapılan yeni yatırımların farkındaydık ama eve telefon bağlatma konusunda babamın herhangi bir gayreti olmadı.
Nasıl olsa acil durumlarda iş yerindeki telefonları kullanıyorduk ve PTT'nin madeni jetonla çalışan ankesörlü telefonları da haberleşmede işe yarıyordu. Söylenenleri geç algılayanlar için ara sıra hala kullandığımız 'jeton düşmedi' veya 'köşeli jeton kullanmak' gibi argo deyimler o günlerden kalmadır.
Vaktiyle evine telefon bağlatmak için her yolu denemiş olan babamızın son gelişmelerden dolayı girişimde bulunmasını bekliyorduk ama o acele etmiyordu. Zannımca eski günlerde yaşananlar nedeniyle yoğurdu üfleyerek yiyordu. Aslında babama hak vermiyor da değildik. Rivayetlere göre telefon devirlerinde büyük paralar döndüğü için insanlar yatırım amaçlı olarak ikinci bir telefon veya çocuklarının evlenip, evlerini ayırdığı zaman (o yıllarda gençler baba ocağından evlenerek çıkarlardı) kullanacakları telefon için başvuru dilekçelerini vererek sıraya giriyorlardı. Bu yoğun taleplerin varlığını bildiğimiz için yeni santrallerin tüm istekleri karşılayacağına ihtimal vermiyorduk.
Telefon İdaresi de bizim gibi düşünmüş olacak ki, gerçek ihtiyaç sahiplerinin taleplerini öne almak için yöntem arayışına girmişler. Bunun için ise binlerce dilekçeyi incelemenin imkansızlığı da ortada. Bu durumu çözmek için kendilerine göre pratik bir çare bulmuşlar. Tercihli adını verdikleri bir uygulama ile bağlantı bedelini yüksek tutarak gerçek ihtiyaç sahiplerine telefon bağlamaya karar vermişler.
Doğru da düşünmüşler. Yeni telefon alma bedeli yüksekti ama ödeyemeyeceğimiz kadar da değildi.
Bu defa duruma el koyarak, babama da güzel bir sürpriz yaşatmak için bizzat PTT Genel Müdürlüğü, İstanbul Telefon Baş Müdürlüğü'ne başvurdum. Bu suretle, ailemizin, 70'li yıllarda başlayan telefon bağlatma macerası 80'li yılların sonlarında nihayete eriyordu. Mutlu son!
Telefon bağlandıktan sonra rahmetli babamın ilk işi eline aldığı telefon defterinden evinde telefonu olan eş, dost ve akrabaları arayıp, müjdeli haberi vermek oldu. Mutluluğu yüzünden okunuyordu. İsteyip, uğraştığı halde evine telefon alamamanın üzüntüsünü yıllarca içinde taşımış biri olarak haklı bir sevinç yaşıyordu. Gururla karışık neşeli gülümsemesiyle telefonun tuşlarına basarken çekilen bir fotoğrafına bakıyorum şu an. Bu bahsettiğim fotoğraf elimde değil ne yazık ki, sadece hafızamda ve onu sadece ben görebilirim.
Not: İlk telefon makinemizi evde bulamayınca fotoğrafını Google'da çok aradım ama bulamadım. Benzerini bulup, ekledim.
Eski günlere gittim okuyunca.
YanıtlaSilŞu an bu yazıyı telefonda okudum ve yorum yaptım.dediğiniz gibi o zamanlar sınırlı sayıda kişide telefon varken şimdi çocuklarda bile telefon var.
Not : bulduğunuz takip ettim
Ah! o eski günler.
SilHey gidi ev telefonları.
YanıtlaSilGörünce içim bir garip oldu.
Çocukluğuma gittim.
Eskiden çok güzeldi bazı şeyler...
Eski zamanlarda bir çok şeyin eksikliğini yaşıyorduk ama şimdi de aile büyüklerimizin eksildi. Hangisi iyi bilemedim.
SilArtık şimdiki telefonlarımız akıllı. Bir ofis gibi işimizi görüyor. Önemli olan telefonu ve diğer bütün aletleri yerli yerinde kullanabilmektir. Bil vesile kandilinizi kutluyorum vesselam.
YanıtlaSilTeşekkür ederim Sayın Profösör. Sizin kandiliniz de kutlu olsun. Dilekleriniz kabul olsun.
SilNasıl güzel bir konu seçmişsiniz. Eskiye gittik eski topraklar. Şimdiki nesil bilmez o günlerin cefasını ve yeni gelen telefon ile evlerin keyif sefasını. Koca bir apartmanda yokluktan en biz sahip olmuştuk o günlerin keyfi şahanesine.
YanıtlaSilGelen faturadan sonra rahmetli babamdan yediğimiz bir ton azarı unutmam mümkün değil. Bir devrin kapanıp yeni bir devrin başlamasının habercisiydi o minicik kutu. Bizi sevdiklerimize, onları da evimize misafir ederdi.
O telefonlarla başlayan devir şimdi can çekişiyor. Sabit telefonlar bir bir kapatılıyor. Değişimin önünde kimse duramaz. Akıllı telefonlarla yepyeni bir devir açıldı.
Sil80'li yılların sonlarında biz de telefon bağlattık. O ilk heyecan asla unutulmuyor:)
YanıtlaSilMemlekette telefon yok değildi. İşyerlerindeki telefonlar, PTT'nin ankesörlü telefonları ihtiyacı karşılıyordu ama evde telefon olması elbette farklı ve heyecan vericiydi.
SilTelefon defterini okuyunca gülümsedim. Eskiden benim de bir telefon defterim vardı. arkadaşlarımın ve akrabalarımın telefonlarını özenle kaydetmiştim. Cep telefonuna numara kaydetme çıkınca o defterler de yok olup gitti.
YanıtlaSilHem kişisel, çantamız için mini boy hem de ev için büyük boy fihristli telefon defterlerimiz vardı. Kırtasiyelerde de satılırdı ama genellikle bankaların yılbaşı hediyesi olarak dağıttıklarını kullanırdık. Hepsi tarih oldu. Ya da hayat kolaylaştı.
Silo jetonlu telefonları da az kullanmadık be sonra kartlı çıktı sağda solda kontörlüler çıktı ne günlerdi geçmişe ufaktan bir gittik geldik elinize sağlık :)
YanıtlaSilTelefonu kapatma konusu gündeme gelince ister istemez o günlere gittim. Aslında sadece kapatma aşamalarını anlatmaktı. Ama oraya hala gelemedim. Çok mu gevezeyim ne :)
SilJetonlu telefonlar kulubeler ahhh o eski günler :)
YanıtlaSilNe zorluklarla yaşamışız :)
Siliyi pazarlaar :)
YanıtlaSilKeyifli bir pazar akşamı olsun :)
Sil