Kim ne derse desin hamur işini seviyoruz. Ailece bir araya geldiğimizde eskileri anarken aklımıza hemen rahmetli annemizin çeşit çeşit börekleri gelir. Benim hazır yufka ile hazırladığım börekler maalesef onların yerini tutmuyor. Aksine, onları daha da özlettiriyor. Bu özlemi bitirmek için yapmam gerekeni biliyorum ama bir yandan da ekmeğimi bile dikkatli tüketirken bu ne perhiz bu ne lahana turşusu demekten kendimi alamıyorum.
Bizim evde mutfak annemizindi ama babamız boğazına düşkündü ve yemekten anlardı. Çok sık olmasa da annemden börek pişirmesini de isterdi. Bir keresinde, başka bir şehirden gelen yatılı misafirimizin hediye getirdiği böreği o kadar çok beğenmişti ki rica minnet misafir teyzemizi hamur sofrasının başına oturtmuştu. Bir keresinde de akrabalarımıza dünür olan bir teyzemizin böreklerinin methini işitince o hanım teyzemizi de evimizde ağırlamak için annemi ikna etmişti. Her iki olayda da okuldan gelen ben o tepsi tepsi el açması böreklerin ihtişamını ve babamın hanım teyzelere yağdırdığı iltifatları, hala hatırlarım.