SICAK KÜLLERİ KALDI...Oya Baydar...

Yazlıkta okumak için bu yıl da kitap siparişi verecek iken kış günlerinden kalma henüz okunmamış kitaplarımın olduğunu farkettim. Evdeki hazır kitapların yanı sıra kitaplığımda yıllardır duran okunmuş kitaplardan birini de tekrar okumak istedim ki, eski dostlarım beni vefasız bilmesin. İkinci defa okuyacağım kitap olarak Oya Baydar'ın Sıcak Külleri Kaldı romanını seçtim. Yakın siyasi tarihimizi bir aşk hikayesinin kahramanları üzerinden çok güzel bir kurgu ile anlattığını hatırladığım kitabın detaylarını tamamen unutmuş olduğum için isabetli bir seçim oldu.

Hz. Mevlana'nın bir sözü vardır "Ne kadar bilirsen bil; söylediklerin karşındakinin anladığı kadardır" diye. İşte bu değerli söz aynı zamanda okuduğumuz kitapları ne kadar anladığımızla da ilgili. Bu kitabı bugün bu kadar az hatırlamamın sebebi de bu cümlede gizli. İlk defa okuduğumda belki de kurgusundan dolayı ince detayları anlamadığımı gösteriyor. Bu defa romanın örgüsünü anlayarak okuduğumu düşünüyorum. Uzun yıllar hafızamda kalacaktır.

Sıcak Külleri Kaldı, ülkemin askeri darbeler, muhtıralar ile sarsıldığı, gençlerinin kelimenin tam anlamıyla sağa sola savrulduğu yılları bence çok etkili, gerçeğe çok yakın muhteşem bir kurgu ile anlatıyor. Kitabın arka kapağında da yazılmış olduğu gibi 'kırk yılın yangınlarının, sevgilerde, dostluklarda, aşklarda, tutkularda, inançlarda, devrimlerde tutuşturduğu ateşlerin arta kalan sıcak küllerinin romanı'. Aynı yazının devamında, 'Siyasal ama roman' diye de bitirmiş. Bence de sadece siyasal diye bakarsak eksik kalır. Siyasal olayların yanı sıra derin analizlere girmese de toplumun değişik katmanlarını anlatan sosyolojik bir yanı da var.

Romanın kadın kahramanı Ülkü Öztürk'ün tahsil hayatı, sosyalist kimliği ve 80 darbesinde yurt dışına çıkıp, uzun yıllar sürgün hayatı yaşaması yazarın hayatı ile birebir örtüştüğü için yazdıklarını bizzat yaşadığını anlıyoruz. O yıllardaki Türkiye ve İstanbul daha sonra Paris ve Moskova ile yer ve mekan açısından da çeşitlilik gösteren konusu itibariyle macera tadı da olan bir kitap.

Muhtemelen bu kitabı hepiniz okumuşsunuzdur. Eğer okumayanlar var ise okuma kariyerinde önemli bir eksiği var demektir. Aslında, şöyle söylesem daha samimi olacak; ülkemizin yakın siyasi tarihini merak edelim, bu günü değerlendirebilmek için dünü bilmek zorundayız. Bu memleketin gençliğini bir dönem sağ ve sol olarak ve de ayrıca da kendi içlerinde fraksiyonlara ayırarak adeta ufaladılar ve de onları birbirlerine kırdırdılar. Bu günün gençliğini de din üzerinden bölme çabaları var.

O yıllarda olayların içinde yaşayan akademisyen ve özellikle araştırmacı gazeteciler çok değerli kitaplar yazdılar. Edebiyatçılar da olayları roman kurgusuyla yazarak rahat okumamızı sağladılar. Oya Baydar'da o edebiyatçılardan biri olarak bize değerli kitaplar bıraktı.

Kıymetlerini bilelim...