Sayfalar

26 Mart 2019 Salı

HAVADA BAHAR KOKUSU...Ve Atık Kağıt Toplayıcısı...

Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır ata sözüne inat bu yıl Mart ayı bahar günlerine yakışır güzellikte geçiyor. Yaz günlerine özlemimizi biliyormuş gibi ışıklarını cömertçe yollayan güneşin ısıttığı günler yaşıyoruz. Gerçi, bazı günler bulutların arkasına saklanıyor, rüzgar esintileri ile ortalık serinliyor ama yine de deniz kenarlarında, çiçekli parklarda gezinmek için ideal günler. Dün yine havayı günlük güneşlik görünce evde kalmaya gönlümüz razı olmadı ve açık havada kahve içmek üzere arkadaşımla sözleştik.


Bu havalarda gezintiye çıkmak elbette istediğimiz bir şey ama giyimimize karar vermek de bir o kadar zor. Kış ve yaz bu bakımdan en rahat mevsimler. Kışın kışlığını bilirsin mantonu giyer atkına sarınırsın, yazın da yazlığını bilir ince giysilerle püfür püfür gezersin. Bahar ayları öyle mi ya! İnce giyinsek üşümek var, sıkı giyinsek terlemek. Bu yüzden giyinmem uzun sürünce randevu yerine zamanında varmak için hızlı yürümem gerekti.

Yarım saat yürüme mesafesindeki buluşma yerimize doğru tempoyu tutturmuş kaldırımda yürürken sağ yanımdan doğru bir erkek sesinin 'çorba' dediğini duydum. Hafifçe dönüp göz ucuyla baktığımda çöpten atık kağıt toplayanların kullandığı tekerlekli çuval tutan genç bir adam gördüm. O anda tanınmış bir kebapçının önünden geçiyordum. Caddeye inerken her zaman bu yolu kullandığım için kebapçıyı biliyorum ama denk düşürüp de bir kebap yemişliğim yoktur.

Vay! dedim içimden ağzının tadını biliyor. Randevuma geç kalıp, arkadaşımı bekletmek istemediğim için hızımı kesmiyorum ama çorba isteyen genç aklımda. Allah biliyor ya vaktim olsaydı da bir çorba ısmarlasaydım diye içimden geçirdim. Genç adamın gerçek niyetini elbette bilmiyorum. Gerçekten karnı acıkmış da olabilir, para istemenin bir şekli olarak düşünmüş de olabilir.

İnsanların niyetlerini okumaya çalışmak da aslında iyi bir şey değil. En güzeli beyanına inanıp, gereğini yapmak ya da yapmamak. Çocuk neticede silah doğrultmuş değil. İsteyenin bir yüzü diyerek şansını deniyor. Ee şimdi ben zenci mi oldum diye kafamda çılgın sorular, endişeler dönüp dururken yürümeye devam ediyorum. Aslında ben bunu çok sık yaşıyorum. Her dışarıya çıkışımda mutlaka bir şeyler isteyen insanlar çıkıyor karşıma.

El açıp, dilenen bir insan gördüğümde veya bu günkü genç gibi yardım isteyenlere karşı bir güvensizliğim var. Ayrıca, belki de en önemlisi onların dileniyor olmaları beni kahrediyor, yakıştıramıyorum. İnsan onuru ile bağdaştıramıyorum. Ayrıca, taşı sıksa suyunu çıkaracak bir delikanlı veya gençten bir kadının yardım dilenmesi pek inandırıcı da gelmiyor. Açıkçası, -amiyane tabirle- enayi yerine konulmak da istemiyorum.

Ben bütün bunları neden anlatıyorum. Çünkü, içim hiç rahat değil. Ya gerçekten aç idiyse.




26 yorum:

  1. Maalesef günümüzde kime nasıl yardım edeceğimizi şaşırmış durumdayız. Ama para vermektense karın doyurmak güzel bir yöntem.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir daha çorba isteyen olursa şartlar ne olursa olsun istediği yerine gelecek. Sonradan üzülmektense varsın beni enayi yerine koyduğunu düşünsün, önemli değil. Ziyaretin ve değerli yorumun için teşekkürler...

      Sil
  2. Geçenlerde böyle biri de benim karşıma çıktı.Markete giriyordum abla bana da alsana bir şeyler, diye.İnsan birden şaşırıyor.Bazen de su istiyorlar, para istiyorlar. Versen bir türlü vermesen bir başka türlü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilhassa yiyecek satılan yerlerin, lokantaların önünde istiyorlar. Ne kadar gerçek olduğunu bilemediğimiz için tereddütte kalıyoruz. Sonra da üzülüyoruz. Ziyaretin için teşekkürler.

      Sil
  3. Güzel bir yazı ellerinize sağlık...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkürler Pixselle, beğendiğine sevindim. Ziyaretin için teşekkürler...

      Sil
  4. Bir çok kişide bizi kandırıyor. Bunları görüp duydukça insan ne yapacağımı bilemiyor. Kaleminize sağlık.
    Sevgilerle 💗

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok haklısın İnci, bu sebeple gerçek ihtiyaç sahibi de yardımsız kalıyor haliyle. Ziyaretin ve yorum için teşekkürler...

      Sil
  5. Çok haklısınız.. Kışın kışlığı, yazın yazlığı belli de baharın kararsız halleri bünyemizi de yordu.. İnsanları anlamaya çalışmak da yordu aslında bizi.. Ben de çok düşünürüm taşı sıksa suyunu çıkaracak gencecik insanlar neden dilenir diye.. Artık anlamaya çalışmıyorum. O anki hissiyatıma göre anlık karar veriyorum ben de..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bazı şeyleri fazla düşünmek de doğru değil galiba. Hissiyatımız bize doğru yolu gösterir. Ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkürler...

      Sil
  6. bu anlattığınızın bir benzeri benimde başıma gelmişti hatta bu durumu yazıp blogda yayınlamıştım..hasta yaşlı bi adamın bir arabadan inmekte zorluk yaşadığını görünce,yardım edeyim demiştim, başıma gelmedik kalmamış,bi hırsız yerine konmadığımız kalmıştı..yardım bahanesiyle insanların yanına yaklaşıp dolandırıcılık,hırsızlık yapanlar olduğu için doğal olarak yaşlı adam da herhalde bu nedenle bana acayip davranmıştı..işte dediğiniz gibi kimin yardıma ihtiyacını anlamak zor bu zamanda ama ne olursa olsun yardım etmeliyiz bence de..🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaşadığınız talihsiz olayı okuyunca çok şaşırdım. Çünkü, bende bir kaç kere denk geldim. Arabadan inmekte zorlanan bir yaşlının beraberindeki kızına yardım olsun diye el uzatmışlığım vardır. Ama dediğiniz gibi hiçbir olumsuz neden bizi iyilik yapmaktan alıkoymamalı. Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için teşekkürler...

      Sil
  7. Merhabalar. Sayfanızı yeni gördüm ve takibe aldım. Yazılarınızı ilgiyle takip edeceğim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş gelmişsiniz, memnun oldum. Yeni paylaşımlarda görüşmek üzere...

      Sil
  8. hadi ısınıyo hava iyiceee. anlattığın durumlarda hep yardım ediyom ben :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir ısınır bir soğur benzeye benzeye yaz gelir. Yardım etmek iyi de bazen şeytan araya girip, vazgeçirtiyor. Ne mutlu şeytana uymayanlara :)

      Sil
  9. Kimseye güvenemiyorsun ki bu devirde. Yardım etsen bi türlü etmesen başka türlü.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En iyisi ufak yardımlar. Biz bize düşeni yapalım da balık bilmezse Halik bilir.

      Sil
  10. Arkadaşım ben de pek güvenemiyorum dışarıda gördüğümde tanımam etmem.O yüzden pek yardım etmek içimden gelmez işin doğrusu.Bana göre para vermek yerine çorba içmesi için o kişiyi lokantaya sokup önüne çorbasını yiyeceğini ısmarlamak daha evla tabii vaktimiz varsa.Böyle bir olay benimde başıma gelmişti Çengelköy'de kokoreç filan yemiş dışarı çıkmıştık arkadaşla.Dışarıda bir bayan kokoreç yemek istiyor ama parası yetmiyordu ona ısmarlamış içeceğini de söylemiştik kokoreççi bize dönüp bunlardan çok var hangi biri ile baş edeceğiz deyince sana bir şey diyen oldu mu insandır parası yoktur canı çeker biz ısmarladık sen onun için lütfen bu konu hakkında konuşup durma demiştim.Yani insanlar birbirlerine yardımcı olmalı ama herkes etrafında bildiği ihtiyaç sahiplerine yapmalı yardımı ki gereksizlere bu işi meslek edinenlere gitmesin yardımlar diyorum.Ve Rabb'im herkesin rızkını versin insan gibi yaşamasını nasip etsin kimse el avuç açma zorunluluğunda olmasın..İyi geceler. inşaAllah.Sevgilerimle..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hepimizin rızkı verilmiştir ama almak için bizim de harekete geçmemiz, çalışmamız lazım. Bazıları ise çalışmayı sevmediği için farklı yollar deniyor. Ne diyelim, Allah akıl fikir versin. Size de iyi geceler Vişnap hanım. Ziyaretiniz için teşekkürler...

      Sil
  11. Her zaman iyi niyetli olmak gerekir. Yanlış bile olsa aldanmış olmayız. En azından bir iyilik yapmış oluruz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zaten derdimiz de o. Dilenen insanlara bir kaç lira vermekle iyilik yapmış olur muyuz. Cuma günleri 500 lira, diğer günler 200 lira topladığını ve bunun mesleği olduğunu söyleyen insanlar var. Ama bir gün o kebapçının önünde karşılaşırsam o gençle karşılıklı bir çorba içmek aklımda. Yine dar bir vakitte olmazsa.

      Sil
  12. Malasef bir versek bir vermiyoruz, daha sonrada vicdan muhasebesi yapıyoruz. açıkçası yaşadığınız durumu defalarca yaşadım. Ne yapacağımızı şaştık. Önemli ve duyarlı bir yazı olmuş, teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben teşekkür ederim Hayat gemisi. Küçük yerlerde kimin ne olduğu bilinir de büyük şehirler öyle değil. Aslında, kağıt toplayıcılar dilenmezler. Ben biraz da o yüzden tereddüt ettim galiba.

      Sil
  13. Ben de aynen böyle bir hurdacı ya yardım edip acaba doğru mu söyledi derken, kızım. "anne sen ona o niyetle verdin ve bir kişiyi mutlu ettiğini düşünerek huzur duydun" önemli.olan bu demişti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kızın en doğrusunu söylemiş. Hele ki verdikten sonra endişeye mahal yok. Vermeyince iş kötü. İnsan ister istemez vicdan muhasebesi yapıyor.

      Sil

DEĞERLİ YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

Not: Gmail hesabı olmayan arkadaşlar yorum yazmak için yorumlama biçiminden anonimi seçerek yazabilirsiniz.