Sayfalar

15 Ekim 2016 Cumartesi

YAS GÜNLERİ...

Hepimiz ailemizle, akrabalarımız ve arkadaşlarımızla varız. Onlar yakınlıkları nisbetinde hayatımızda yer alıyorlar. Ömür boyu aynı evi paylaştıklarımız veya her vesileyle sık sık görüştüklerimiz olduğu gibi ayda-yılda bir gördüklerimiz veya ancak telefonda sesini duyduğumuz yakınlarımız da olabiliyor. Benim hayatımda da başta ailem olmak üzere sevdiğim, varlığından mutluluk duyduğum akrabalarım, komşularım ve arkadaşlarım var. Her biri çok kıymetli olmakla birlikte yaşamımdaki yerleri doğal olarak farklıdır.


Hayatımdaki yeri en farklı olan kişi ise artık yok. O'nu kaybettim. Daha doğru bir ifadeyle ailece, hem babaanne hem anneanne olan annemizi kaybettik. Evlat olarak yaşayacağımız iki büyük acıdan biriydi annemizin kaybı. Yıllar önce babamızı kaybettiğimizde annemiz ile teselli olurken, bugün annemizin kaybı ile tesellisiz bir acı yaşıyoruz.



Yerleri hiçbir şekilde doldurulamayacak olan anne ve babaların ölümüyle evladın hayatında öyle büyük bir boşluk meydana geliyor ki; kendi ailesini kurmuş, çoluk-çocuğa karışmış evlat bile o büyük boşluk içinde kendini yapayalnız hissedebiliyor. İlk andaki yalnızlık duygusu öylesine güçlü ki, yanınızda eşiniz de evladınız da olsa onlarda teselli aramıyorsunuz. O an için annenizin-babanızın küçük kızı-küçük oğlu olarak kalakaldığınız yalnızlığınızda acınızı tek başınıza yaşamak istiyorsunuz. Ancak bir süre sonra yakınlarınızın tesellilerini fark edip, kabul ediyorsunuz.

Yas günlerinde sanal dünyaya bir müddet giremedim. Daha sonra arada bir geldim ise de fazla duramayıp, çıktım. Hayat her ne kadar devam ediyor olsa da uzunca bir süre dikkatimi toplayamaz, konulara odaklanamaz oldum. Arada girdiğimde, yokluğumu farkeden arkadaşlarımın mesajlarıyla karşılaştığımda çok mutlu oldum. Bu arada, kendilerine bir kere daha buradan teşekkür ederim. Yukarıda tesellisiz acı dedim ama yine de insan teselli edilmeyi bekliyor. En yakınından olduğu gibi en uzaktaki akrabasından, arkadaşlarından ve hatta sanal ortamlardaki arkadaşlarından bile gelen bir teselli cümlesi yaraya merhem oluyor.

Yazılacak çok şey var. Çünkü, kaybettiğim kişi annem. Bundan önce olduğu gibi bundan sonra da yazılarımda annemden bahsederek onu anmaya devam edeceğim ama şimdi burada duygularımı daha fazla yazmak istemiyorum. Daha doğrusu buna hakkım olmadığını düşünüyorum. Annemiz, Allah'ın verdiği ömrü en güzel şekilde yaşadı ve eceliyle bu dünyadan göç etti. Bizim için, yokluğuna alışmak hiç de kolay olmayacak ama bu gün memleketimizde bombalar patlarken, analar-babalar çocuklarını toprağa verirken, yeni gelinler dul, bebeler babasız kalırken ve hayata doymamış yiğit askerler kalleş düşmana karşı vatan müdafaasında can verirken benim acımın ne önemi olabilir?

Yaslarımızı bile gönül huzuruyla tutamadığımız güzel memleketime barış günlerinin bir an önce gelmesi dileğiyle ve yeni paylaşımlarda görüşmek üzere, hepiniz sağ salim ve sevgiyle kalın...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

DEĞERLİ YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

Not: Gmail hesabı olmayan arkadaşlar yorum yazmak için yorumlama biçiminden anonimi seçerek yazabilirsiniz.