Bahar geldi. Yaz ise muzip bir çocuk gibi Bahar'ın arkasına saklanmış, bize göz kırpıyor. Yaz, güneş demek. Yaz, parlak güneş ışığı demek. Yaz bunu bildiği için saklandığı yerden çıkıp-çıkıp, birden üzerimize güneşin parlak ışıklarını ok gibi fırlatıyor. Biz de hemen aldanıp, telaşa kapılıyoruz. Kışlıkları kaldırmanın zamanı geldi, yazlık giysilerimiz ne durumda acaba? gibi düşünceler aklımızdan geçerken bir bulut yolluyor ki tüm hevesimiz kırılıyor. Böyle durumlarda Yaz'ın, Bahar'ın arkasına saklanmış kıs kıs güldüğünü görür gibi oluyorum.
Bahar'ın aldatıcı güneşine, bir açık bir kapalı günlerine kanmayan yoktur. Bilhassa sabah erken evden çıkıp, işine gidecek insanlar hiç bilemezler. Bu soğuk, sabah ayazı mıdır? Güneş çıkacak mı? Meteoroloji yağmur mu demişti? Binbir soru kafasında dönerken bilhassa kadınlar dolabın başında ne giyeceğini bilemez halde kalakalırlar.
Bahar aylarının bu muzip ve neşeli günlerini yaşarken biz kadınları bir telaş alır. Telaşımız bahar temizliğine karar verip, başlamaktır. Hem isteriz, hem de gözümüzde büyür. Bahar temizliği, yaz sıcakları başlamadan evvel bahar günlerinin serinliğinde dolap içlerinden başlayıp, evin dip-bucak temizlenmesidir. Bu iş, yatak odalarındaki gardroplardan başlar, salondaki büfe ve mutfak dolapları ile devam ederken, antredeki portmanto da biter.
Her yiğidin bir yoğurt yiyişi olduğu gibi her kadın da bahar temizliğini farklı yorumlayabilir. Mesela ben temizliğe mutfak kavanozlarındaki erzaktan başlarım. Bu yıl evvela kış aylarında bol bol pişirdiğim mantılı, nohutlu çorba için bulundurduğum buğdayı gözüme kestirdim. Çorbasını kış boyunca bol bol içtiğimiz için kalan buğdayı farklı bir şekilde kullanmak istedim.
Eski günlerden aklımda kalan bir nostalji "Diş Buğdayı" merasiminin özel ikramını hazırlamak için kavanozdaki buğdayı bir tencerede ova ova iyice yıkadıktan sonra üzerini çokça geçecek kadar su ilave ettim. Tenceredeki buğdayı bir taşım kaynattıktan sonra kapağını kapatıp, bıraktım. Sabah baktığımda yarı yarıya pişmiş durumdaki buğdayı kısık ateşte biraz daha pişirdim.
Bebeklerin diş çıkarmaya başladıkları günlerde yapılan "Diş Buğdayı" bebeğin büyüme serüveninde dişlenmeye başladığının yani meme emmekten çıkıp, yemek yemeye başlamasının kutlama törenidir. Diş buğdayı, bebeğin tüm hayatı boyunca yaşayacağı çeşitli tören ve kutlamaların ilki sayılabilir. Bu kutlama sofrasında çeşitli ikramlıklar vardır ama asıl ikram haşlanmış buğdaydır. Bu buğday, en basit şekliyle üzerine toz şeker dökülerek yenir. Diş buğdayını, başka malzemelerle tadlandırarak ve süsleyerek sunmak mümkündür. Ayrıca, bebeğin çıkan ilk dişini gören ve muhtemelen ailenin yakını olan kişi, diş buğdayı töreni için bebeği baştan ayağa giydirir.
Haşladığımız buğdayımızı dövülmüş ceviz, toz şeker ve tarçın karışımıyla lezzetlendirerek afiyetle kaşıkladık.
Biz bahar temizliğine böyle başladık. Darısı sizin başınıza!
Şeker yerine çok az pekmez ya da bal, olmadı meyve ile tüketmenizi bilhassa rica ediyorum desem ayıp etmiş olmam umarım :)
YanıtlaSilBenim de dolaplarda yapmam gereken fakat her hafta ertelediğim bahar temizliğini hatırladım tekrar. Evet zamanı geldi artık. Hepimize kolay gelsin, ellerinize sağlık.
YanıtlaSilOh, ellerinize sağlık Rabia Hanım, ne güzel bahar temizliğine başlamışsınız. Size kolay gelsin. Ben de oğlumun Haziran ayında üniversite sınavı olduğu için yaz ortasında temizlik yapmak zorunda kalacağım ne yazık ki... Diş bulguru biz de adettir. Biz de de bebeklerin ilk dişi çıktğında yapılır. Çok öpüyorum... Sevgiler...
YanıtlaSilSevgili Rabia,bu aralar bloglara pek ugrayamiyordum, cünküüü ben de bahar temizliklerine basladim:))
YanıtlaSiliyi-kötü,az-cok biraz yaptim.Gercekten de ise baslayincaya kadar o is gözümüzde büyüyor ama,sonrasinda yaptikca insan hafifliyor sanki:))
Dis bugdayi bizde de yapilir,birde cesitli meslek gruplarinin kullandigi birer esya da bebegin önüne konur.Bebek hangisinden alirsa büyüdügünde o meslegi yapacaginin göstergesi olur....
Güzel günler diliyorum Sevgili Rabia...
Bahari cicegiyle bocegiyle; gunesiyle temizligiyle cok severim en sevdigim mevsimdir. Sizin yazdiginiz guzel gelenegimiz umarim hala surduruluyordur bir yerlerde. Buralarda inanin uc asagi bes yukari aynisi yapiliyor. Disi dusen cocugun yastiginin altina hediye ya da para koyuluyor dis perisi sana hediye getirdi diyorlar uyaninca. Seviyorum ben nerde olursa olsun hayati guzellestirdigine inandigim gelenekleri. Sevgilerimle.
YanıtlaSilDiş buğdayı yemeğini ilk defa duydum. Toz şekerle yenmesine de çok şaşırdım. Ben şimdi yarın onu pişirsem bahar temizliğine katkı yapmış sayılırım değil mi? :)) Ellerinize sağlık.
YanıtlaSilBizde de yapılır nefis:))))
YanıtlaSilelinize sağlık EŞİMDE TOZ ŞEKERLİ SEVER
Eline sağlık Ahhh bahar temizliği hep ertelediğim geceden karar verip sabah vaz geçtiğim aklımı devamlı kurcalayan bir bahar temizliği harekatları var ki beni sıktıkça sıkıyor en güzeli başlayıp bitirmek.Sevgili Rabia Sertel adını çok duyarım diş buğdayı ama tadını hiç bilmem denemek lazım Sevgilerimle:)
YanıtlaSilBahar demek temizlik demektir. Canlanmak tazelebmek demektir. Hepimizin yontemleri farkli olsa da amaç ayni, mis gibi bahar ferahligi:)
YanıtlaSil