Sayfalar

21 Temmuz 2013 Pazar

TERLİK...Genleşen Ayaklara!!!

Yaz aylarının sıcak ve nemli günlerinde ayakkabılarımızı dekolte modellerden seçeriz. Burnu ve yanları açık veya sandalet tipi dediğimiz deriden şeritlerle tutturulmuş her yeri açık ayakkabılar. Ancak, eğer resmi bir yer veya törende değilsek en rahat ayakkabı bir adı da şıpıdık olan sokak terlikleridir. Ayaklarımız sıcak günlerde bizim jenerasyonun tokyo dediği, bu günkü adıyla parmak arası terliklerin içinde her manada bol havalı, memnun ve mesut yaz sefası sürerken kışın birdenbire her yeri kapalı, daracık ayakkabılara nasıl sığarlar bilmem düşündünüz mü?



Kış mevsiminin rüzgârlı, yağışlı, soğuk günlerinde ayaklarımızı mümkün olduğunca korumaya çalışırız. Çünkü, ayakların üşümesi bir çok hastalığa davetiye çıkarmak demektir. Bunun için de hakiki deri, su çekmeyen ayakkabı, çizme veya botları tercih ederiz. İşin enteresan tarafı bizim bu gayretimizi ayaklarımız da kabul eder. 

Bütün yaz rahat ettikleri terlikleri hemen terkeder ve sıcacık, korunaklı ayakkabılarda yaz günlerinin rüyasına yatarlar. Ayaklarımızın yaşadığı bu değişkenliklerin sebebi yaz aylarında sıcaklarla meydana gelen genleşme ile kış aylarında ki soğukların yol açtığı büzülmedir. Acaba diyorum, toplumlar da zaman zaman ayaklarımız gibi genleşiyor mu? Ortadoğu ve memleketimizde meydana gelen bazı olaylar, toplumların genleşme yaşadıklarını düşündürtüyor. Buna sebep de siyasi havanın fazla ısınmış olması olabilir.



Havalar soğuyunca kapalı ayakkabıların içine girecek ayaklarımız gibi toplumların da kış gelince evlerine döneceklerini zannedenler var ise korkarım ki yanılıyorlar. Ayaklarımız, soğuklar gelince büzülecek ve bizim de isteğimizle ayakkabılara girecekler ama siyasetin sıcaklığı ile genleşen toplumların sakinleşebilmesi için siyasi havanın biraz soğuması veya en azından ılık meltem rüzgârlarının esmesi lâzım. 


Ne güzeldir! yaz güneşinin kavurduğu sıcak bir günün sonunda ağaçlardaki yaprakları ufak ufak kımıldatan meltem rüzgârı... 



5 yorum:

  1. Benim rahmetli dedem üstüne başına fazla önem vermezmiş ama ayakkabısını en iyi yerden çok pahalıya alırmış. Aslında düşününce doğru değil mi? Bütün yükü ayaklarımız çekiyor. Ucuz ayakkabı alıp sonra her türlü sorunu yaşamak olağan sonuç. Valla ne yaz, ne kış toplumdaki bu siyasi hararet sönmeyecek gibi. Aslında çok şey değil, biraz taviz biraz halkına sahip çıkma söndürür bu ateşi. Ama her geçen gün iş inada biniyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayakkabı çok önemli. Ayağa uygun değilse hayatı zindan eder. Biz kadınlar güzellik uğruna neler çektik, şu ayakkabılardan...yine de severiz. Resmen, adı üzerinde ayakkabı vurur hem de arkadan, buna rağmen nefret etmedik.
      Ayakkabı muhabbeti bitmez...ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için teşekkür ederim :)

      Sil
  2. Yokluk insanı inovatifte yapıyor ayrıca tasarımcı da oluyorsun mecburen :))

    YanıtlaSil
  3. Ayaklarımıza aslında büyük kötülük yaptığımızı izlediğim bir programda her yere çıplak ayak giden bir profesörden öğrenmiştim:) Konu Taş Devri beslenmesi ve yaşam tarzıydı, neyse konu uzun:)

    Ayakkabı benim için de çok önemli. Öyle topuklu ve şıkır fıkır ayakkabı asla giyemem. Yürümeyi severim ve hızlı da yürürüm. Dolayısıyla ayaklarım rahat olmalı ve ben de:)

    YanıtlaSil
  4. A çok ilginç.. Hiç böyle düşünmemiştim...

    YanıtlaSil

DEĞERLİ YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

Not: Gmail hesabı olmayan arkadaşlar yorum yazmak için yorumlama biçiminden anonimi seçerek yazabilirsiniz.