Sayfalar

26 Temmuz 2013 Cuma

FÜRUZAN...47'liler...Berlin'in Nar Çiçeği...

Raflardaki kitapların her birine hızlıca bakıp geçiyorum. Ne aradığım belli değil ama sizlere tanıtacağım kitabı görünce anlayacağımı da biliyorum. Kitaplığımda 40 yıllık kitap da var, yeni alınıp, taze okunmuşlar da. Kitapları bir bir gözden geçirirken, eski dostlarla buluşmuş gibi kişisel tarihimi de hatırlıyorum. Yeni kitaplar ne kadar heyecan verici ise okunmuş kitaplar da bir o kadar güvenilir, eski dostlarımdır.






Bu defa kitaplıktan seçtiğim kitaplardan ilki Füruzan'ın 47'liler'i. 12 Mart Muhtırası ile milletimizin yaşadığı ikinci askeri darbe dönemini, memleketin dört bir köşesinden gelmiş bir avuç üniversite gencinin geleneksel değerler, toplum ve siyasi yapıyla olan çatışmalarını, ailesine başkaldırmış ve örgüt üyesi kimliğiyle işkencelere maruz kalmış romanın baş kahramanı Emine'nin hayatı ve düşünceleri üzerinden anlatıyor.

21 Temmuz 2013 Pazar

TERLİK...Genleşen Ayaklara!!!

Yaz aylarının sıcak ve nemli günlerinde ayakkabılarımızı dekolte modellerden seçeriz. Burnu ve yanları açık veya sandalet tipi dediğimiz deriden şeritlerle tutturulmuş her yeri açık ayakkabılar. Ancak, eğer resmi bir yer veya törende değilsek en rahat ayakkabı bir adı da şıpıdık olan sokak terlikleridir. Ayaklarımız sıcak günlerde bizim jenerasyonun tokyo dediği, bu günkü adıyla parmak arası terliklerin içinde her manada bol havalı, memnun ve mesut yaz sefası sürerken kışın birdenbire her yeri kapalı, daracık ayakkabılara nasıl sığarlar bilmem düşündünüz mü?



Kış mevsiminin rüzgârlı, yağışlı, soğuk günlerinde ayaklarımızı mümkün olduğunca korumaya çalışırız. Çünkü, ayakların üşümesi bir çok hastalığa davetiye çıkarmak demektir. Bunun için de hakiki deri, su çekmeyen ayakkabı, çizme veya botları tercih ederiz. İşin enteresan tarafı bizim bu gayretimizi ayaklarımız da kabul eder. 

19 Temmuz 2013 Cuma

HEDİYE VERMEK..."Size lâyık değil ama"

Akşam üzeri iftar sofrası hazırlığı ile meşgul iken bir yandan da televizyondaki iftar programlarından birine ara ara bakıyorum. Programın sonunda sunucu, konuklara birer hediye verdi ve hediyeyi takdim ederken "Size lâyık değil ama" dedi. Eskiden, herkes gibi ben de bu kalıp cümleyi kuruyordum. Bir gün yine hediyemi vereceğim, tam bu cümle ağzımdan çıkacak, "sana lâyık bir hediye seçtim, güle güle kullan" deyiverdim. 



Bu bana aklımın bir oyunuydu. Çünkü, "lâyık değil ama" cümlesini her kullanışımda, aklımın bunu reddettiğini hissediyordum. Aklım bu cümleyi kendisine, yani bana yakıştıramıyordu. Benim, lâyık olan hediyeyi seçemeyecek kadar bilgisiz ve aciz olduğumu düşünmüyordu. 

16 Temmuz 2013 Salı

Hani Facebook'ta iş yoktu?



Yenibiris.com’un yeni uygulamasını duydunuz mu? Facebook profiliniz üzerinden bir tıkla bağlanacağınız insankaynaklari.com, profesyonel iş ağı oluşturarak size en uygun işi, en kısa sürede sunmakla görevli!

Facebook, sizin de dahil olduğunuz, 32 milyon kişinin üye olduğu geniş bir sosyal ağ! Bu sosyal ağda arkadaşlarınız, arkadaş olmak istedikleriniz, çalışmak için hayalini kurduğunuz şirketler de var! Peki çalışmak istediğiniz şirketlere tek tıkla ulaşmak istemez misiniz?



Biliyorsunuz iş bulmak isteyenler için en önemlisi, çalışmak istedikleri şirketlerdeki kişilerle nasıl bağlantı kuracaklarıdır… İnsankaynaklari.com sayesinde Facebook profilinizden istediğiniz bilgilerle oluşturduğunuz profilinizle çalışmak istediğiniz şirketlere “şimdi başvur”u tıklayarak iş başvurusu yapabilirsiniz. Diyelim ki çalışmak istediğiniz şirkette bir arkadaşınız çalışıyor. Onun aracılığıyla ulaşmak istediğiniz kişiye “Tanıştırılma talebi” yollayabilir, birinci ve ikinci dereceden bağlantınızın yardımıyla işi siz alabilirsiniz! Bağlantılarınızdan referans ve rozet talep ederek profilinizi sahip olduğunuz özelliklerle donatabilirsiniz. Tamamen ücretsiz bir uygulama olan insankaynaklari.com hem işveren hem de iş arayanlar için yepyeni fırsatlar sunuyor! Siz de insankaynaklari.com’a gelin, size en uygun işi kolaylıkla bulun. İnsankaynaklari.com ile iş bulmak artık daha kolay!
www.insankaynaklari.com

Bir bumads advertorial içeriğidir.

15 Temmuz 2013 Pazartesi

BÜYÜKELÇİ İLE TAMİRCİ ÇIRAĞI...Hakkına Razı Olmak!

Geçtiğimiz günlerde basında ufak bir haber yer aldı. Sonrasında epey bir yankı bulan haberi belki gördünüz, belki de farketmediniz bile. Oysa ki; bir yönüyle hepimizi ilgilendiren bir olayın haberiydi. Efendim! haberimiz şöyle; Amerikan Büyükelçisi'nin Van ve Hakkari dolaylarını seyrana çıktığı kır gezintisinde aracının lastiği patlamış. Yol üstündeki bir tamirhanede lastiği değiştiren tamirci çırağı, ödenecek ücret sorulduğunda "verin bir şey" demiş ve elçinin korumaları da çıkarıp 10 lira vermişler. 




Elçiyi takip eden basın mensupları da olan biteni anlamak -haber çıkarmak- için tamirciye yanaştıklarında, tamirci elinde 10 liralık banknot ile şaşkın bir vaziyette oradan uzaklaşmakta olan konvoyun arkasından bakıyormuş. Son model, devasa arazi tipi araçlardan müteşekkil konvoyun ardından kendi kendine konuşur gibi "yaptığım işin ücreti 30 liraydı ama bana 10 lira verdiler," demiş.