EVLİLİK VAADİYLE KANDIRMA...

Bu çok eski bir kadın-erkek hikayesidir. Bir erkek ve bir kadın tanışırlar, kadın evliliğe olan meylini erkeğe hissettirir, erkek de evliliği istermiş gibi yapar ve hikaye böylece başlar. Bu hikayelerin artık yaşanmadığını veya en azından yeni hikayelerin yazılmadığını zannediyordum. Yanılıyormuşum!

Gazetemin 3. sayfasında yer alan habere göre evleneceklerini zanneden kadın, işlerinin iyi gitmediğini söyleyen sevgilisine devamlı para desteği sağlar. Bir süre sonra adamın evlenmek niyetinde olmadığını anlayıp, ayrılmak isteyince de adam zorbalık yapar. 

Başta da dediğim gibi bu hikayeler eskiden çok yaşanırdı. Çalışma hayatımın ilk yıllarında kıdemli memurelerden bir ablamızın müdür muavininin odasından gelen sesi hala kulaklarımdadır. 
-Ama Müdür'üm, biz evlenecektik. Benim de her genç kız gibi hayallerim var. Evli olduğunu bilmiyordum. 

Meğer, bizim geçkin ablamızın gezip dolaştığı adamın karısı bunların izini sürmüş. Çapkın kocaya gücü yetmediğinden ablamızı amirlerine şikayet ederek olaya kendince bir çözüm bulmuş. O gün ileri yaşına rağmen hala evlenme hayalleri kuran ablamız için üzülmüştüm, bu gün yine üzüldüm. 

Çünkü, kadınlarımızın evlilik takıntısının hâlâ devam ettiği anlaşılıyor. Bu öyle bir takıntı ki akılları bile dumura uğratıyor. Çünkü, kadınların biliyor olmaları gereken bir durum var ki; Türk erkeği evleneceği kadından asla para istemez. Para isteyen erkek evlense bile o evliliğin ömrü kısadır, bitmeye mahkumdur. 

Genç kadınların evlenme hayali kurmaları gayet normal ve bu onların en doğal hakkıdır ama toplumun da baskısıyla bu hayal zaafa dönüştüğünde kötü niyetli erkekler gayet güzel yararlanıyorlar. 

Kadınların şunu da bilmelerinde fayda var, hayatı zorlamaya gerek yok. 

Olacak olan olur.