Sayfalar

5 Ocak 2012 Perşembe

BİTEVİYE HAYATLAR...

Bazen durduk yerde sıkılırız. Hayatımız bize tekdüze, yeknesak gelmeye başlar. Gerçekten de hayatımız bazen çok monotonlaşır. Her günü hatta her anı birbirine benzer. Yaşantının durgun veya hareketli olması değil burada anlatmak istediğim, hayatın aynı mihver üzre olmasıdır. Hayatınızın ekseni, eğlence dünyasının içinde de olabilir, insanların hayatlarını kurtarmak için dur durak bilmeden çalışan bir doktor olarak hastane acil servisi de olabilir. 


Haftanın her günü evi ile işi arasında gidip gelen bir memur veya vardiyasına yetişmeye çalışan işçi için hayat ne kadar tekdüze işliyorsa, gece hayatının renkli yaşantısı içerisinde görevli olan kişi için de hayat tekdüze gelebilir. Çünkü, hayatı sıkıcı kılan yaşamın biteviyeliğidir. Sürekli ve ara vermeksizin yapılan en heyecan verici bir iş veya eylem bile bir süre sonra sıkıcı hale gelecektir. 

Hayatımızı kazanmak için yaptığımız işi devamlı değiştirmemiz mümkün olamayacağı için çeşitli hobilerle hayatın monotonluğunu bir nebze de olsa azaltabiliriz. Yeteneklerimiz çerçevesinde seçeceğimiz çeşitli hobiler yaşam içinde bir vaha gibi bizi canlandırabilir. Hobilerin dışında, kitap okuma alışkanlığının da bu konuda çok işlevsel olduğunu düşünüyorum.Her kitapla bambaşka bir dünyanın içerisine girip, değişik hayatların varlığını öğrenmemiz için her fırsatta biraz ışık olan her yerde kitabımızı açıp okuyabiliriz.


Ancak, günlük hayatın getirdiği yeknesaklığı azaltacak ve hayattan zevk alarak yaşamamızı sağlayacak hobiler ve okunacak kitaplar için boş vakitlerin, bol ve geniş zamanların gelmesini beklersek korkarım ki, çok geç kalmış oluruz.

Hayatımızın sıkıcılığında edindiğimiz alışkanlıklar biz farkında olmadan yaşamımızı adeta ipek böceğinin kozası gibi içine hapseder. O kozanın bizde yarattığı güven duygusu nedeniyle hayatımızın monotonluğunu değiştirebilmek -kelebek olup uçmak- için artık ne yazık ki gereken arzu ve isteği kaybetmişizdir.

Alışkanlıklar çemberine sıkışmış hayatlar için çıkış kapısını aramak bile unutulmuştur. Zamanı geldiğinde kozasından çıkamayan kelebek misali güvenli hayatımız aynı zamanda hapishanemiz olacaktır.





2 yorum:

  1. Kesinlikle haklısın Rabia kardeşim. Mutlaka bir takım hobilerimiz olmalı.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında ev kadınlarının hobi edinmesi gereksiz galiba. Ev işleri o kadar çeşitli ki. Yemek pişirmekten, ütü yapmaya, ev dekorasyonu ve alış verişten ala hobi mi olur. Değil mi Ece Hanım'cığım. İyi akşamlar, sağlıcakla kalın.

      Sil

DEĞERLİ YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

Not: Gmail hesabı olmayan arkadaşlar yorum yazmak için yorumlama biçiminden anonimi seçerek yazabilirsiniz.