10 Kasım 2015 Salı

10 KASIM...Kasımpatıların Misyonu ve Siren Sesleriyle Yas Yılları

Dün akşam evimizin salonunda oturmuş televizyon izliyor, reklam aralarında da bilgisayarımdan sanal dünyaya bir göz atıyordum. Tam o sırada, televizyondan gelen tanıdık bir sesle irkildim. Ekrana baktığımda Atatürk'ün fotoğrafını görünce beni irkilten sesi hatırladım. Bu, çocukluğumda her 10 Kasım'da nereden geldiğini bilmediğim acı acı öten siren sesiydi.


O tarihlerde her 10 Kasım'da saat dokuzu beş geçe siren sesleri yankılanırdı. Okul öncesi çocukluğumda sirenler çalmaya başladığında taşkömürü ile ısıtılmış oturma odamızda annemle saygı duruşuna geçerdik. Siren seslerini duyan annem mutfaktan koşa koşa gelir, beni kucakladığı gibi yanına diker, yanyana ayakta, siren sesleri bitinceye kadar beklerdik. Annemin dudakları kıpır kıpır Atamızın ruhuna fatiha okurdu. 

Daha sonraki yıllarda okul hayatı başlayınca 10 Kasım'ı okulumuzda yaşamaya başladım. Öğretmenimizin tembih ettiği gibi ellerimizde bir demet kasımpatı, üzerimizde temiz ve ütülü siyah önlüklerimiz, ayağımızda pırıl pırıl yeni boyanmış ayakkabılarımız 10 Kasım merasimi için okulumuza koşardık. 


O yıllarda 10 Kasım'da milletçe yas tutulurdu. Evde, okulda ve sokaklarda katiyyen bir sevinç ve neşe yaşamadığımız gibi eğlence adına hiçbir eylem yoktu. Eğlence yerleri, konser salonları, gazinolar, içkili lokantalar, sinamalar ve tiyatrolar Milli Yas nedeniyle kapalıydı. Sinema afişleri bile siyah bezlerle örtülürdü. 10 Kasım günü tüm evlerden cenaze çıkmış gibi ülke yasa bürünür, sessiz, sakin ve hüzünlü bir gün yaşardık.

Atatürk'ün dediği gibi "Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir" sözünü şiar edinerek ve Ata'mızın yasını tutmak yerine fikirlerini yeni nesle anlatmanın önemine binaen Milli Yas kaldırıldı. Ancak, her Kasım ayı geldiğinde ben hâlâ Ata'mız için yas tuttuğumuz o günleri hatırlar ve hüzünlenirim. Kasımpatı çiçekleri de benim için herhangi bir çiçek değil Atatürk büstünü süslemek için kucağımda bir demetle okuluma koştuğum 10 Kasım günlerinin sembolüdür.

Yıllar sonra, bugün ilk defa siren sesleri eşliğinde saygı duruşuna geçtim. Kimlerin aklına geldi, kimlerin düşündüğünü bilmiyorum ama yıllardır eksikliğini hissettiğim, benim için 10 Kasım'larda bütün ülkede yükselmesi gereken bu sesi yeniden uygulatanlara teşekkür borçluyum. Çocukluğumun naif hüznünü bana tekrar yaşattıkları için.




5 yorum:

  1. Siren sesleriyle saygı duruşunda bulunmak çok özeldir benim için de.

    YanıtlaSil
  2. Rabia hanım hemen hemen aynı duyguları hissediyoruz ayrıca o siren sesinin içimde hissettirdiği tuhaf ve acı duygusu.. güller kasımpatılar şiirler siyah önlükler bayrakların yarıya inmesi ve hüzünlü esnaflar gülümseyişlerin kaybolduğu o gün ve zamanlar..siz anlatırken birde andımız geldi aklıma..hani yıllarca üşenmeden üşümeden sevgiyle azim katan andımız..Atamız bize ne güzel değerler katmış.. Ve annenizin hassasiyetle okuduğu dualar..yüreğinize sağlık iyi geceler..

    YanıtlaSil
  3. O kasimpatilar benim için de Ataturk'le çok bağlantılıdır. Uzun yıllardan sonra bu sene bana da nasip oldu onun için saygı duruşunda bulunmak şükürler olsun. Sevgilerimle

    YanıtlaSil
  4. Türkiye'min en büyük şansı Atatürk gibi dünya çapında büyük liderinin olmasıydı.Keşke yine yaşasaydı da liderimiz olsa diye kimi zamanlar hayallerimde yer veririm hep.Bazı sosyal medyada Atatürk'e küstahca dil uzatanları gördükçe geldiğimiz noktaya öyle çok üzülüyorum ki.Rabbim Türkiye'min önünü yolunu açık etsin her vakit.Mani olanları çeksin uzaklaştırsın yolundan inşaAllah..Büyük Atatürk'üm huzur içinde uyu mekanın cennetin en güzel köşesi olsun inşaAllah.Hayırlı geceler sevgili Rabia Sertel.

    YanıtlaSil
  5. Onun yolu tek yönümüz nefes aldığımız sürece.
    Merhaba adınızı görünce bir geleyim dedim ne iyi yapmışım:)) sevgiler.

    YanıtlaSil

DEĞERLİ YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

Not: Gmail hesabı olmayan arkadaşlar yorum yazmak için yorumlama biçiminden anonimi seçerek yazabilirsiniz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...