25 Nisan 2013 Perşembe

KEŞKÜL...Keşkül-ü Fukara!

Keşkül benim bildiğim, sadece muhallebicilerin menüsünde yer alan tavukgöğsü-kazandibi gibi "üzerinde kaymaklı dondurma ile muhteşem bir lezzet" olarak belleklere işlenmemiş, hiç bir zaman övülmemiş, talep görmemiş, yokluğu hissedilmeyen, iddiasız, garip bir sütlü tatlıdır. Bu durumundan dolayı, kulağımda olan "Keşkül-ü Fukara" deyimini "fukaranın keşkülü" olarak kendimce tercüme etmekte bir beis görmemişim ve hep de öyle bildim.



Ta ki; bu gün bu yazı için Google'a girene kadar. Meğer, Keşkül-ü Fukara, eğitimlerinin bir bölümünde, kibir ve gururlarını yenmek için dilenmeye mecbur edilen dervişlerin, topladıkları sadakaları koydukları kabın adıymış. Farsça keşkül (çanak) kelimesi ile Arapça fukara (fakir, yoksul) kelimesinin birleşmesi ile bu adı alan çanaklarda toplanan yardımlar daha sonra yoksullara dağıtılırmış. Yoksul çanaklarının maddesi, uzak Hind Adalarında yetişen bir cins Hindistan Cevizi kabuğuymuş ve daha sonraları, kabın şekline sadık kalınarak gümüş, sarı ve tahtadan yapılanları da kullanılmış. 

Su muhallebisi, tavukgöğsü ve kazandibi piştikten sonra kalıp alması için tepsilere dökülür ve kare şeklindeki porsiyonlar küçük beyaz porselen tabaklarda servis edilir. Keşkül ise yumuşak kıvamlı olduğu için porsiyonlar direkt çanaklara dökülür. "Teşbihte hata olmaz" kadim deyimden kuvvet alarak yaptığım kişisel tahminimce, bir nevi muhallebi olan keşkül, kabından ötürü bu adla anılmış ve öyle de kalmış olabilir.



Bir önceki "İstanbul'un Muhallebicileri" başlıklı yazımı yazarken aklıma geliveren Keşkül'ü asıl yerinde, bir muhallebicide yemek istedim ama bir türlü fırsat bulamayınca mevcut tariflerden birini evde denedim. Öyle çok pişirme şekillerine ve malzemelerde farklılıklara rastladım ki; ilk fırsatta bir muhallebici dükkanına gidip, ustasından asıl tarifi temin etmeye çalışacağım. Ancak, korkarım bu işler de fabrikasyona dönüşmüş ve üretim yerinden dükkanlara dağıtılıyor olabilir. 






Keşkül, her ne kadar tatlı dünyasında meşhur olamamış mütevazi bir tatlı olsa da hiç de yabana atılamayacak bir lezzete sahiptir. Kuru yemişler içinde en sevdiğim badem, şekerlemeler içinde de badem ezmesi olduğu için olsa gerek ben Keşkül'ü merak ettim ve ne derece aslına uygun emin değilim ama mevcut tariflerden en aklıma yatanını denedim.

Süt ile bademin birlikteliğinden doğan enfes bir lezzet tatmak isterseniz en yakın zamanda mutfağa girmenizi öneririm. 

Yaşasın! sütlü tatlılar... Yaşatılsın eski lezzetler!!!



KEŞKÜL

MALZEMELER:

1 litre süt
1 su bardağı toz şeker
Yarım su bardağı su
3 çorba kaşığı pirinç unu (tepeleme)
1 tutam tuz
2 çorba kaşığı hindistan cevizi
100 gr. öğütülmüş badem
File badem

YAPILIŞI:

Bir tutam tuz ile sütün tamamını bir tencereye aktarıp, ocağın üstüne koyuyoruz. 
Pirinç ununu yarım bardak su ile eritip, tencereye ilave ediyoruz. 
Daha sonra, öğütülmüş badem ve toz şeker de tencereye konduktan sonra karıştırarak pişirmeye devam ediyoruz. 
Hindistan cevizini de ilave ettikten sonra yavaş yavaş kıvam alan muhallebimizi bir kaç taşım kaynattıktan sonra sıcak sıcak kaplarına boşaltıyoruz. 
Ilınan tatlı kaseleri buzdolabına kaldırılır.
Servis sırasında arzuya göre süslenir.

Not:Süsleme için evdeki file bademi kullandım. 

Afiyet olsun!







14 yorum:

  1. Eline saglik ablacigim.eminim cok leziz olmustur

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim de hangi kardeşim olduğunu çıkaramadım :))
      Keşke, ismini de yazsaydın :((

      Sil
  2. bende yalnızca muhallebicilerde görüyorum nedense mekanlar menüsünde yer vermezler ama ben çok severim.eline sağlık..

    YanıtlaSil
  3. Sütlü tatlıların çoks everima am sütlaç ve keşkülü daha da çok severim:):)
    Ellerine sağlık.
    Şimdi kaşık kaşık dalmak vardı:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Muhallebiciye, genellikle dondurmalı kazandibi yemeğe gideriz. Keşkülü, garson menüyü sayarken duyardım, hiç tatmamıştım. Artık, tadını biliyorum ve de seviyorum.
      Ziyaretiniz için teşekkür ederim :)

      Sil
  4. Evet keskül,Tekkelerde egitim alan ögrencilerin-Dervislerin topladiklari yiyeceklerle yapmis olduklari bir tatli.Aslinda,ev ev gezerken ellerinde ki kaba ne konulmussa oldugu gibi getirip pisirmislerdir.Hicbir ayirim yapmadan,eksi-tuzlu,aci-tatli,sebze-meyve,süt ayirimi yapmadan ellerine,kaplarina ne verilmisse aynen o sekilde pisirmislerdir.Bunda da hayatin nasil bir karisim oldugunu ve aclikta insanin hicbir ayirimi yapamayacagini anlatir.Zaman icerisinde farkli bir boyut katilmis isin icine tabii....
    Ellerine emegine saglik,güzel bir haftasonu gecirmeni diliyorum...

    Sevgili Rabia;
    Askin Halleri hikayemi yazdiktan 2-3 gün sonra yayindan kaldiriyorum.Nedeni de sanal alem hirsizliklari.Su anda yeni yayinladigim bölümü var,haberin olsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ziyaretin için teşekkür ederim :) Aşkın halleri hakkında bilgi vermen iyi oldu. Kaçırmamaya çalışacağım.
      Sevgilerimle...

      Sil
  5. Valla burada görünceye kadar aklımda yoktu. Harika anlatmışsınız hikayesi de müthiş. Birden çok eskilere gittim. O zamanlar sık sık yerdik ama evde mi, dışarıda mı hatırlamıyorum. İyi geldi bu keşkül hatırlaması nedense birçok anı canlandı gözümde ilgili, ilgisiz. :)) Elinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlgili, ilgisiz anıları hatırlamanıza vesile olduğum için sevindim :))
      Ziyaretiniz için teşekkür ederim :)

      Sil
  6. Günümüzde eskiden olduğu gibi muhallebiciler kalmadığı için,ancak hazır puding paketlerinde karşılaştığımız.
    Keşkül çok eski yıllara ait,gerçekten de unutulmaya yüz tutmuş nefis bir sütlü tatlımız.Ben de bir dönem yapılışını araştırmıştım,aklımda kalan keşkülün,kısık ateşte tahta kaşıkla uzun süre karıştırarak piştiğiydi.
    Hikayesini bilmiyordum,paylaşımlarımız sayesinde bilgi dağarcığımız da genişliyor.Bu güzel paylaşım için çok teşekkürler canım.
    Ayrıca; ''Yaşasın sütlü tatlılar.Yaşatılsın eski lezzetler''sözünü de çok sevdim.Bence Keşkülün sloganı olmalı:)
    Şimdi ise İstanbul'un muhallebicileri yazınızı okumaya gidiyorum:)
    Sevgilerimle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ziyaretiniz ve değerli yorumunuz için teşekkür ederim :)
      Tatlı dünyasında önemli bir yere sahip olan şerbetli tatlılar da güzel ama sütlü tatlılar biraz hafife alınıyor, yeterli ilgi gösterilmiyor gibi geliyor bana.
      Yaşasın sütlü tatlılar, yaşatılsın eski lezzetler! :))

      Sil
  7. Ne güzel anlatmışsınız, bu bilgilendirmeye bayıldım. Keşkülü bende hafif olduğu için çok severim,elinize ve anlatımınıza sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ihlamurcum! ne güzel bir isim seçmişsiniz :)
      Ziyaretiniz ve bıraktığınız yorum için teşekkür ederim :)
      Sevgilerimle...

      Sil

DEĞERLİ YORUMLARINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.

Not: Gmail hesabı olmayan arkadaşlar yorum yazmak için yorumlama biçiminden anonimi seçerek yazabilirsiniz.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...